ben ölümü gördüm,ince bir zardı.....
her şey yazılmıştı
her an yaşanmış bayatlamıştı zaman davrandım çürük adımlarla çocukluğuna çığlığa duran yetişkinler koyuna... masalar vardı bir bacağı iskelet bir bacağı sedirden kafatasları önlerinde gözleri kendine dönük sorguya durmuş herkes kendi bedeninde... derya en usta sıvacının elinden çıkan bir düzlem ama gene de hırçın her dalgada bir günah vururken kıyıya takarak kafalarını sorgucular başlarlar balçıklarına uyanları aramaya... koy alabildiğine girintili onlara uygun doğan gün elle tutulur gibi beyaz zincir ucuna bağlı sakinlerin boynuna ilintili... ölüm doğmamış daha tan’ı yavaş yavaş başlamakta bitmeyen deryanın uzağında siyah bir çizgi... her şey gerçek iki sözcük var menfi ve müsbet padişahlar demir döver hanedanlar körükçü öyle bir hikmet... iyice baktım derinden koy’a hem geniş hem dardı ve her cana göre değişken her canın eli kadar dı... .....................................................................Kasım |