Kınalı mı kuzular, hangi derdin gamında yalnızlar!Ne zaman fikretmeden düşünsem zandır Bilmem ki bu kalpte akıl ve idrak hangi vaktin şadı için bekleyen nam-ı hicrandır Ufuk karanlıktır, maslahat içinden çıkılmaz bir zamandır, azimet hanif kullar için azıktır Neyi ve kimi gömersen göm, mazi ve ati lahzasında unutmayalım ki sadık şahirler vakardır Emrediyor amir, o an kendinden geçiyor Ne insan diyor ne ruhun sadrından soluyor, sanırım ki geçice olan makamına sığınıyor Hani erdem, nerde kaldı edeb-i kıdem, örf-ü sahnem, kim kimden vazgeçip naralarını atıyor Kalbin ne olduğunu merak etmezsen, ruhun yaratılış tirendini bilmezsen, ukalalık başlıyor Her fırsat senin değildir, kimin nasibidir Tahakküm etmek elhak iblisin taklitçisi için ve tekebbürün muvazesinden rüküştür İnsan olmak niyedir, adamlık sadakatin vecdi, vefanın ecridir, ihsana ulaşmak kul için cehtir Kimseye aklını teslim etme, onlar daha iyisini bilirle yetinme sen mükellefsin neler ehvendir Bir düşün, bazen yalnız başına sokakta gezin Var mı lafazanlıkta senin bir işin, edebten arileşen nefesin, hesapsızdır o keyfiyetin Mahşeri ruhun ve kalbinle yaşa, nardan korkarak ilim ve irfandan uzakalaşma, tahkik senin Kanatsız kuşu, dilsiz sarhoşu, sacsız nisayı, kefen bekleyen naşın mahzunlaşan nidası kimin Hal bilgisi şarttır, zarurattır, elhak farzdır Yaşına tekabuş eden hukuku bilmek emri haktır, kalp mağfirete muhtaçtır, akıl ihtiyaçtır Merak etmeyen bir ruh hangi mecranın lahzasında nefeslenen vuslattır aşka adanan salattır Ölüm kimler için vardır, akıl ve idrak bu minval üzre ilimle muvaneleşen şandır, edebi ardır Mustafa CİLASUN |