SANA ÖZLEMİM
sen küçücük bir çocuksun hiç büyümeyen..
o kadar kırılgan, bir o kadar narin, ama şirin, sevimli ve tatlı mı tatlı.. bir ömür yetmez sana.. seni anlamak,seni mutlu etmek . görmek lazım,gönül gözü ile bakmak.. seni anlatan bir kitap yazabilirim oysa.. en önemlisi sıcak bir omuz. yumuşak bir el. seven bir yürek seninle dolu bir beyin.. sadece sana yazılan şiirler.. bir dondurmadan mutlu olabilecek, bir içten sarılma ile yetinebilecek. Kimi yaramaz, kimi süt dökmüş, minik bir kedisin sen .. sana bir sofra hazırlıyayım. benimle bir 24 saat paylaş.. dünyaya geç geldiğine pişman olursun ;) sana vereceklerimin yarısı daha dünyada yok..bende kalsın.. ama seni tanıyorum seni neyin mutlu edeceğini biliyorum seni mutluluklara boğardım..uçardın havalara.. düşünemezsin bile yapabileceklerimi sen bunların kat kat fazlasını hak ediyorsun aslında bunu gözlerimden anlaman lazımdı ama sakladım, kaçırdım bakışlarımı benim için özelsin çünkü. Hep de öyle kalacaksın.. sana yapacağım tatlılar. hazırlayacağım sofra yok gezmelerdeki sürprizler. Neler neler.. kuş sütü ile beslerdim seni.. pamuk ile sarardım..kırılma diye sıcacık tutardım hiç üşümezdin kollarımda.. bahçeli bir ev.. içinde bir kuyu birde salıncak masa ve sandalyeler köşede mangal.. saçların rüzgardan uçuşurdu. kelebekler dans ederken gece yıldızları seyrederdik güneşin doğuşunu ve batışını teras katında.. yazın kahve içerdik..keyif çatarak ben sana şiir okurdum. sen dizlerimde yatardın. ellerimde sacların ,gülüşünü seyrederdim. burnunu elimle sıkardım, kızarırdı.. sonra boy boy çocuklarımız olurdu.. pikniğe giderdik birlikte , küçük bir minibüs yeterdi bize, belkide karavan.. her sene ayrı bir bölgeye gezerdik tüm ülkeyi boylu boyunca.. lunapark, hayvanat bahçesi,sinema, tiyatro.. ellerimle beslerdim seni .. dizlerimde sallar uyuturdum , salıncak kurardım sana. Türküler dinlerdik, sende söylerdin her gün farklı bir çiçek alırdım papatyalar, güller, karanfiller... solmasın diye o yüzün, akmasın diye gözünden yaş.. her sene giderdik tatile.. ilk tur Karadeniz e. sonra Akdeniz e.. Egeye ve Güneye.. tüm tabiat güzellikleri ile baş başa tarihi yerlere... bol bol resim çekilirdik yöresel yemekler yerdik ben seni beslerdim, sen ise beni dans ederdik, alay çekerdik ay ışığı altında.. hele o oyuncak hayvanlar. yumuşak..çeşit çeşit..renk renk ama birde battaniye alırdım sana kırmızı. o tüylü olanlardan..yumuşacık. Sıcacık sen koşardım kırlarda.. yüzerdik denizlerde papatyalardan bir taç yaptım sana.. şiir olarak oku bunları istersen bana.. düşünki bir deli şiir yazıyor gitmesin yabana... |