Ben,bensiz bir gecenin karanlığını Siliyorum diyordu iblis kıskanarak İnsanı bölük pörçük kılmak için Yolsuz ve yönsüz tutmak için Güneşin arkasına saklı bir gerçekle
Suyun efendisi ve ateşin ve havanın Sukut ettiği bu yerde tek söylediği Ol ey yol sahibi ya da öl ey var olan Olmak için yola ölmek için zamana Dön kendinin en içine buyurmuştu
Safını yitirenin yoksulluğunu aldı Sadakat ve vefasını yitirenin aklını Soydu fikrin ferasetinden yüreğini Öcünü almak için geçti kendiliğinden Yol onun olmalıydı yön onun kini
Suç henüz bir işgale başlamamıştı Nefsin kutupları daha arlı ve nurlu Rengi kirle gölgelenmemişti beyazın Koyu ve mavi değildi hiç bir nefes Su kendini gıdıklayanın gözyaşıydı
Dağ bir kibre bürünmeden önce Göğü tutan direk olduğunu bilir İnsan vesveseye yol vermezken Aleme bakıp eşrefi mahlukatım derdi Beş vakit ezanla hayata seslenirken
Yol hacimli bir teklifle getirildiğin de Bir cennetle misal verilmişti dünya Kuzeyi ve güneyi bir edecek adımla Aynı değil denmişti iyilik ve körlük Yolun en başında duran Adem’e
İki kere ikinin dört ettiği yerde durdu Adem daha bilmiyordu başka ihtimali Havva’sı olmayan nasıl bilsin Günahın yekpare olmadığını Ah Adem Havvasız günah olur mu
Saf ve saklı yoldan gelen seyyah Elsiz bir eldiven gibi bomboştu içi Henüz ne bir Firdevs görmüş ne de Bir sevgiliden ayrı zamana düşmüştü Yol arıyordu yön arıyordu gerçeğine
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Arayış Risalesi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Arayış Risalesi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İki kere ikinin dört ettiği yerde durdu Adem daha bilmiyordu başka ihtimali Havva’sı olmayan nasıl bilsin Günahın yekpare olmadığını Ah Adem Havvasız günah olur mu
Adem daha bilmiyordu başka ihtimali
Havva’sı olmayan nasıl bilsin
Günahın yekpare olmadığını
Ah Adem Havvasız günah olur mu
gerçeğin ta kendisi...