SİVRİHİSAR’ DA GEZERKEN
Maziyi aradım, dönüp yollarda;
Yaşlanmış, eskimiş geçen yıllarda, Hasretim diner de, saran kollarda, El eder gel diye çeker kendine! Bir gün gibi mevsimler mazi olurken; Gençliğim göğsüme dolar solurken. Anılar gülümser şurda dururken; El eder gel diye çeker kendine! Masala dönüşmüş bir hayat mazi, Anılar sislenmiş gözlerde yazı; Taptaze dururken orda birazı! El eder gel diye çeker kendine. Nerede tanıdık o gülen yüzler? Oyuna yetmeyen kısa gündüzler! Kayalar ovalar tepeler düzler; El eder gel diye çeker kendine. Uçurtmam uçardı şu mavi gökte! Yıldıza değerdi incecik ipte; Şimdi boynu bükük dururken dipte! El eder gel diye çeker kendine. Çeşmeler söylerdi, gençlik şarkımı! Geride bıraktım çoktan kırkımı, Sokaklar fark eder, elden farkımı. El eder gel diye çeker kendine. Kapıdan gençliğim, gülümser bakar! Şu fidan babamın çiçeği kokar. Tutamam kendimi maziye akar! El eder gel diye, çeker kendine. Dolarak gözlerim yaşadım dünü; On sekiz yaşımda gittiğim günü, Duyarım içimde, bir garip ünü! El eder gel diye, çeker kendine. Babamla birlikte öldü evimiz! Toprağında taşında kaldı sevimiz, Kulağıma gelir çocuk sesimiz! El eder gel diye, çeker kendine. Dönerken gözüme indi; bir perde, Gurbette yaşamak varmış kaderde! İçimden bir şeyler kopar gider de; El eder gel diye, çeker kendine. Gerilerde kaldı, doğduğum yerler, Üşüştü başıma eski kederler! Anamın, babamın yattığı yerler; El eder gel diye çeker kendine! Süleyman ÜSTÜN (1977 ESKİŞEHİR ) |
yüreğinize kaleminize sağlık
çok güzel bir şiir