Yokluğun yalnız bir orman
Aklım ayrılmış gövdemden
Tıpkı kökünden ayrı bir ağaç gibi Kurumaya terk edilmiş düşlerim Biliyorum Yağmur gibi yağacak mutluluk Bir yerlerden beyaz bulutlar gökyüzümü kaplayacak Rüzgâr okşayacak ağrıyan umut sancılarımı Ama korkuyorum Ya gövdemden sıyrılıp giderse yağmur damlaları Ya tutamazsam hayatın ellerinden Ya sen sevdiğim Ansızın kopan bu fırtına koparırsa seni gönlümün dalından Savrulursam bensiz ve oradan oraya O zaman neyleyim bu kelebekleri Üstüne damlamayan bu mutluluğu neyleyim Bir ormanda sensiz kalabalığı neyleyim Bilmez misin bu gidişin mevsimlerin en beteri En donduran hasret rüzgârları sensizliğin ertesi Senin yokluğunda üşüşür başıma ağaç kıranlar Gel etme koyma beni bir başıma Beni sensiz dallarımı çiçeksiz bırakma Koparma umudumu dalından Savurma mutluluklarımı Seyretme bir ormanın en kuru en yalnız çınarını Koy beni çöllerine Yağmur yağmaz, iklim değişmez olsun Güneş yaksın gövdemi Yeter ki hasretin yangın yerine döndürmesin gönlümü Bırak filiz versin sevdam Gülüşünde açan gökkuşağı gövdemde uyusun Adında açan renkler dünyamı boydan boya boyasın… |
ben, geceyi de
Sen, yalnız geceyi görüyorsun,
ben ağaran tanyerinide.
Nazım Hikmet
Kutluyorum kaleminizi, kelâmınızı. Yüreğiniz dert görmesin. Saygımla.