KURT MUTLULUĞU
Hedefini çoktan belirlemişti koca kurt.
Bir öküzlük zaman kalmıştı düğüne, Apansız saldıracak, dalacak böğrüne, Bir canı feda edecekti bir öğüne. Sinsice yaklaştı, böğrüne daldı, Şöyle; büyükçe bir parça aldı, Biçare, acı içinde kıvranıyordu, Takati kalmamış, eceliyle yarışıyordu, Feryatları dağları delip, arş’a ulaşıyordu. Mutluluktan başı dönen yaşlı kurt; Seke seke etrafında dolaşıyordu. Artık direnecek gücü kalmamıştı, Ne yapsa, ne söylese nafile, Korkunun ecele faydası yoktu, Önce diz çöktü, sonra uzanıp yattı, Son defa dünya gözüyle baktı. Ve son nefesiyle seslendi; Çevrede olup bitenlere aldırma sen, Aslında bunların hepsi mizansen, Bugün ben mazlumsam, yarın sen, Bugün avlanan bensem, yarın sen. Feryatlara aldırmadı bile yaşlı kurt, Önce ufak ufak parçalara böldü; Sonra, parlayan gözleriyle güldü, güldü, güldü! 18.11.2004 Not: Çevremizde ve dünyada yaşanan vahşete duyarsız kalan tüm insanlara… |