ŞEHİR FENOMENLERİ
karanlık soyunurken güne
şehrin yıkık kalıntılarından kaçışır gölgeler dengesini kaybeden bedenimden her yol bir bilinmeze uzanır titreyen dizlerimde beton ağırlığı gece yanığı gözlerimde çarpışan yıldızlar bu şehr-i diyarın yüreği katı bağrı taş anne ! kırış kırış yüzünde, ihanetin çizgileri her kaldırım taşının altında akrep çıyan her sokağın başında ürkütücü telaş bu şehir buzdan bir kale ! ve üşüyen ruhumda binlerce kırlangıç çığlığı .... ne yana baksam yaşayan ölüler nereye kaçsam yalnızlık bir elimde ışık bir elimde umut derinlere dalmış semazenler gibi dönüyorum boşluklarda… yağmur damlacıklarını hapsetmiş puslu bir cama benziyor gökyüzü sahi toprak nasıl kokardı ? nasıldı badem çiçekleri çoktan unuttum anne menekşeler ne renkti ? güneşin gözleri kurşunlanmış kolları budanmış körebe oyununa alışmış çocuklar yürek kanlarını içen yarasaları güvercin nefesi sanıyorlar onlar yetim günlerin kayıp toprakların öksüzü anne ruhumda yenilgiyi kabul etmeyen özgür bir tohum var dallanıp budaklandıkça sığmaz benliğime az kaldı koptu kopacak kıyamet ! ya şehir ölmeli ya ben ! ya da güneş yeniden doğmalı ! savrulan yaprak değil ulu bir çınarın köküyüm yine bildiğim masalları anlat uçuşan saçlarıma kelebek gözlerimin rengine şimşek mavisi çak ! ben yine bildiğin rüzgârın kızıyım anne… Şiirime güzel sesiyle ve muhteşem yorumuyla can katan Sevgili Arkadaşım BENSENO’ya ve güzel yüreğine sonsuz teşekkürler ederim..Her daim Sevgilerimle..Saygılar........ ayşe uçar 21 /01 /2011 |
Hangimiz,etrafımızdaki olup biteni gözlemlemeyiz ki? Hangimiz,yılgın ve karamsar bir boyutta ve korkarak izlemeyiz ki,yaşanılan olumsuzlukları? Ve hangimiz,zaman zaman yenik düşmeyiz,acımasızca yaşamın getirdikleri ve götürdüklerine? İşte yine bu anlarda yazıldığını düşündüğüm bir anlatım..Bazen yenik düşülür gibi duran dizeler,bazen de kararlılıkla üzerine gidilen,dimdik ayakta kalınacağını anlatan dizeler karışımı bir şiir..Belli ki,bir düşünce karışıklığı ve telaşı var..
"bu şehr-i diyarın yüreği katı
bağrı taş anne !
kırış kırış yüzünde, ihanetin çizgileri
her kaldırım taşının altında akrep çıyan
her sokağın başında ürkütücü telaş
bu şehir buzdan bir kale !
ve üşüyen ruhumda binlerce kırlangıç çığlığı"
Bu kıta,giriş sonrası gelişim başlangıcında,ilk bezginlik ifadeleri..Çok ama çok güzel bir dille,edinilen izlenim ve bulunulan konumu simgelemekte..İhanet,tek kelime ile de olsa,şiirin ana hattını belirleyen bir yapıda duruyor şiirde...
"ne yana baksam yaşayan ölüler
nereye kaçsam yalnızlık
bir elimde ışık
bir elimde umut
derinlere dalmış semazenler gibi
dönüyorum boşluklarda…"
Bu kıta biraz daha farklı ve mücadeleci bir ruhun izlerinin ilk emarelerinin simgelenişi..Önce devam eden bezginlik,ama sonrası ışık ve umut ile bir arayış,öznesel olarak algılanabileceği gibi,toplumsal olarak da düşünülebilecek dizeler...Sonraki iki kıtada da bezginlik devam ediyor,isyan evrene,isyaninsanlığa,isyan kendine..Bu oluşumda birey olarak yaptığını düşündüğü katkıya belki..İsyan hepsine,böyle olmamalıydi diye haykırarak adeta...
"ruhumda yenilgiyi kabul etmeyen
özgür bir tohum var
dallanıp budaklandıkça sığmaz benliğime
az kaldı koptu kopacak kıyamet !
ya şehir ölmeli ya ben !
ya da güneş yeniden doğmalı !"
Bu dizede isyan doruklarda..Öyle ki,artık ya şehir ölmeli bitmelidir bu olumsuzluklar,ya da kendi ölmeli,solumamalıdır bu sarı hüzün kokan havayı..Ama öncesinde,ilk iki dize,yine savaşçı bir kişiliğin göstergesi olarak,önce benliğinde dallanan bir tohumdan söz ediyor ki,bu da isyan noktasında olunsa da,bu düzenin ve olumsuzlukların kendisi ve kendisi gibi düşünen insanlarla birlikte değiştirilebilineceğine vurgu yapan,güçlü bir betimleme...
"savrulan yaprak değil
ulu bir çınarın köküyüm
yine bildiğim masalları anlat
uçuşan saçlarıma kelebek
gözlerimin rengine şimşek mavisi çak !
ben yine bildiğin rüzgârın kızıyım anne…"
Ve güçlü bir final..En önemli dize,yine kendisinin gücünü smgeleyen,yine biraz ötesel düşündüğümüzde,kendi nezdinde evrensel bir yaklaşımla,belki de mesaj veren bir içerikle,ikinci dize,bence şiire damga vuran bir dize..Ulu bir çınarın köküyüm,savrulmam yapraklar gibi derken,o gücü bastıra bastıra hissettirmekte..Ve ben senin bildiğin gibiyim,rüzgarın kızıyım finali,mükemmel...
Kısaca baştan sona,bazı ikilemler sürecinde gelişen şiire noktayı final koyuyor..Belli ki,yorgunluk,bezginlik sebebi olan bir düşünce karmaşasında,finalle nokta net bir şekilde konuyor..Son derece kararlı ve kesin bir eda ile..
Genelde yoruma bakmam,şiiri yorumlarım ama,burada şiir yorumu için de birşeyler söylemek isterim..Aslolan her ne kadar şiirse de,şiirin güzel yorumlanmasının ,o şiire bir kat daha bir ivme kazandırdığı şüphe götürmez..Yorumcu arkadaşta,şiiri fevkalade yorumlamış..Ses tonu bir kere mükemmel..Ama,gördüğüm bir iki yanlışı söylemek isterim..Tabii bana göre..Şiirin temposu ve aheki açısından,şiirin hani bir solukta yorumlanması olmayacaksa da,şiirde çok sık yapılan tekrar ve geri dönüşler,şiire biraz tempo kaybettirmiş gibi..Vurgu amacı ile o şekilde okunduğunu tahmin etmekle beraber,şiire bana göre o anlamda bir katkı yapmamış...Ve,şiir ile,okuma arasında,beş altı yerde farklı kelimeler kullanılmakta..Bu da,okuyucuda biraz şaşkınlık yaratıyor kanımca...
Gönülden kutlarım Ayşe hanım,harikulade bir şiir olmuş..Kaleminize ve duygularınıza şükran..Sevgi ve saygımla...
"