bilinmez Leylagecenin bir vakti tüm mektupları yakmak geldi içimden asıl yanıp kül olmasını istediğim o masum kağıtlar değil anılardı uslu durmayan her gece uykularımı bölüp, çığlık çığlığa seni haykıran anılar her geçen gün biraz daha artıyor içimde sevdan nedense? senden bu kadar uzaktayken bile sana tutsak olmak ben, sensizliğin koynunda yanıp kavrulacağım kor olana dek bu yangın hiç sönmeyecek yine de olsun seni sensiz yaşamaya çalışan ben yanmaya da alışırım nasılsa peki bu anılar bu mektublar ne olacak? gözümün önüne gamzen geldikçe göz pınarlarım kuruncaya dek ağlıyorum biliyor musun? ve ağlarken eskiden olduğu gibi mendilini çıkartıp yanağıma dökülen gözyaşlarımı da silmeni beklemiyorum ama sen yoksun ne yazık ki ’elsin’ artık ben yine de seni soluyorum her nefeste kanıma ruhuma işlemişsin sanki aklım hâlâ sende gönlüm seni arıyor bana ısrarla seni soruyor ve ben kafamı kaldırım tek bir kelime dahi edemiyorum dalıp gidiyorum sahilin uzayıp giden ışıklarda ruhum; bir dek burada nefes alabiliyor aşkın tarifsiz kutsallığına bir lekede biz mi düşürdük? daha doğrusu bu hikayenin Kays’ı olması gereken sen; buna layık olamadın ama bak yinede Leyla oldum sevmekten mi haince terkedilmekten mi yoksa aşkından geberen biri olmaktan mı? bilinmez o Leylayım işte her gec eyanmakta kül olan yüreğim başucumda ayıramadığım koca bir yangın peydahlanacak yine de yakacağım bu mektubları sonra şizofrenik âşık gibi o mektubların alevinde öleceğim... 19/01/2011 gordion |
bilinmez o Leylayım işte"
kutsal bir aşkın yolunda ölen ancak şehit olur.
Emek yoğun muhteva farklı, imgeler özgün, kurgu sürrealist
kutlarım, selamlarımla.
AŞKIN COĞRAFYASI tarafından 1/21/2011 1:45:08 PM zamanında düzenlenmiştir.