…bütün kelimeler eksik…/ Bana duyurma Sargısında, susmuş beyaz nefeslerin Sessizce dönüştüğünü toprak rengine… / Hangi ağaçtır Dalları hep sokağın başını tutan Gözlerimi damlarken gördüğüm dallarından: -Söyleme! Say ki, sormadım!… Avuçlarını uzattığın Tanrı’nın huzurunda Aydınlık değil Işık değil Gördüğün değil göğün yaşları. Damarlarında hissettiğinden öte hiç olmadı… Çocuklar bilmez omuzlarındaki köprücük kemiklerini. Çünkü onlar Salıncağın rüzgârında Kuma savrulan saçlarında Ve gözlerinin renginde ağlamıyorlar! Boyaya batırdığı parmaklarıyla yüzüme renklerini güldüren bir çocuk Uykusunda sayıklamıştı… Senin sevdiğin güne öyle çok sormak isterdim Yüzünü çıkarabilseydim… Zamandan dilesem Giysilerinden de tanıyamam ki, Kendiyle beraber alıp götüren o değil mi Senden ve benden Bizden İnsan yazılı her hücrede kendince çizgilerle süsleyip üzerini… Çok mu geç Dönmeden şakağından Silmeden paylaşmayı bilmek bir damla yaşı, Tuzunda hissederek tıkanmış yutkunmayı... Şimdi Geçen bin zamanı kardeşliğine verip Bütün kelimelerin eksik kaldığı bu ada Bir yaşam doğurmalı... ezgi ç. 13.01.2011 |