YETİM RECEP...Tüttürsün ocağımızı diye, Erken evermişti dayımı ebem… Kesildi kurbanlar,zalim dünyaya gelince Recep, Çok keyiflenip,pos bıyığını burmuştu dedem... Genç gitti dayım,verem illetinden, Kahroldu dedem,ebem,yengem,annem ve teyzem... Pos bıyıklı dedem de gidince, Kalakaldı Recep’le evde,tek başına ebem… Tutamadı,öpemedi bayram sabahları babasının elini, Oyuncak,harçlık,cici elbise,okul çantası da ne ki..! Aldı sıcak sinesine,Recep’in yetim yüreğini ebem, Koydu o sineye Recep,başını ve de minicik yüreğini… Hasret yakınca ,torunu ve ebemi, Tez aldık,soğuk yüzlü yetiştirme yurdundan Recep’i… Soğumadan bedeni dayımın,kabirde, Verdiler kardeşleri yengemi,mahallede dul birine… İtildi,kakıldı hep Recep, Uzaktan baktı çaresiz hep, yengem, Sığındı Recep,halalarının ve ebesinin şefkatine... Ebem,o ihtiyarlık haliyle, Ev temizlemeye gidip,aman demedi, Muhtaç ettirmedi Recep’i elaleme... Büyüdü,serpildi ezilip horlanıp, Gitti geldi askere,aslanlar gibi ve alın akıyla Recep… Yetmedi ömrü ebemin,Recep’in mürüvvetine, Kalakaldı Recep tek başına eski bir evde… Umurunda mı elalemin,Recep’in hali, Yetişti imdadına halalarının şefkatli eli, Bulup dul bir bayan,everdiler Recep’i, Vazgeçip mirastan,verdiler baba evini… Akıllı çıktı yengem,çekti çevirdi,kurdu düzeni, Sonunda buldu Recep,sıcak evi ve yemeği… Ben, henüz çok küçüktüm Recep, Yeni tanıyordum hayatı ve insanları, Şimdi“abim”diyerek sarılışlarında, Buse kondurup,o yetim yanağına, Özür diliyorum senden,insanlık adına… |
okudum ve yaşadım sanki o anları...
kutlarım hocam...
harikaydı...