Yalansa her şey ...Unut gitsinSensizliğin yokluğunda, çekilmez oldu Sırtımı dayadığım ruhsuz duvar Kalmadı dizinde dermanı Zamanı es geçen sancılarımın... Duramıyorum yerimde, sabırsızım Eceline susamışsan eğer Bırak beni AŞK’ına eşkıya bilsinler... Esme..! Kasırganın ortasında Yönü belirsiz rüzgar gibi Ben adamı ayak sesinden tanırım Sessiz çığlıklarım ayyuka çıkmışken Özgürce kimseyi takmadan Seni kendimce yaşarım... İstediğinde...Sensiz olamam Belki de, senin kadar da yapamam... Ama... Dumanlı dağların başını bekler Erişilmez zirve olurum Kâh volkan olur patlarım Kâh coşkun sular gibi çağlarım Bazen durulur Bazen akarım Bazen de Bendime sığmam taşarım Umrumda olmaz dünya Dört mevsim, yedi iklim Seni gönlümce yaşarım... Avucunda saklıyım Sen bilmesende En uzak mesafelerde Bir adım ötende... En az sana, senin kadar yakınım... Kara zindanların Islık sesinde kaldı kulağım Yankılanır boşlukta amansız feryadım Kızgın çöllerin batan güneşine inat Susuzluğuma isyandır dudağımdaki bu çatlak... Bir nefes olurum kıvılcımında Cehennem ateşinde yanar Ellerinden tutar ellerim Bil ki Senide yakarım... AŞK için direnir Yokluğunda eksilir Tereddüt etmeden Üflediğinde sönerim... Çalma..! Zamansız gelmişsen kapıyı Kıramam zincirleri Yalansa her şey... Unut gitsin Dönemem artık Ettiğim yeminden Bir daha geri... Sevgi Batbay Özçelik |
zamansız gittiği için zamansız gelmiştir...