Zaman örse kozasını usul usul ömrümün öyküsünde kırık dökük aynalardan geçsem ışığın kırılma yerlerinden. Kalksam toplasam sonra, parçalarımı birleştirsem biriktirsem umutlarımı yüreğimin koynunda bütün sevgileri sana biriktirsem. Kumu inciye çeviren istiridye gibi bilge ve sabırlı beklesem seni gelir misin.
İki yorgun, yaşlı ruhu tazeleyen mavisi parlayan bir akşam üstü ömrün seçilmeyen rüyanın kabuğu kırılsa çeşmesi ılık avlulardan geçsek.
Usta ressam fırçası kirpiklerinle bana bir resim çiz desem gecenin karanlığının sesini kısıp mavi kanatlanıp gelse hani.
Bir ışık çalsan gökyüzüne bir yıldız tutuştursan pencereme kuyruklu bir uçurtma yapıp ay’ı bağlasan parmak uçlarıma.
Kedi gibi sırnaşıp sokulsam koca yüreğine ömrümün en ince dalına konar mısın.
Sana biriktirdiğim sevgimle beklesem seni gelir misin ömrümün öyküsüne.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ömrümün öyküsü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ömrümün öyküsü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
beklemek bir ömür işi bazen beklenen geldiğin de insan görüyorki beklediği o da değilmiş umarsız çıkarsız bir bekleyiş ama beklemek yinede güzeldir yarına umutla bakmak ve umutla gözlerini güne açmak asil önemli olan bu güzel şiir dost hayırlı olsun
gelir ve kalır mısın ömrümün tamamlanmasında...
şahaneydi seslenişin
son umut.
:)