)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-67-)(-)(-)(
…………………………………………………………………………………………………………………………………………
VARDIM Kİ YURDUNDAN… Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı Câmlar şikest olmuş meyler dökülmüş Sâkîler meclisten çekmiş ayağı Kangı dağda bulsam ben o maralı Kangı yerde görsem çeşm-i gazali Avcılardan kaçmış ceylan misâli Göçmüş dağdan dağa yoktur durağı Lâleyi sümbülü gülü hâr almış Zevk ü şevk ehlini ah ü zâr almış Süleyman tahtını sanki mar almış Gama tebdil olmuş ülfetin çağı Zihnî dert elinden her zaman ağlar Vardım ki bağ ağlar bağıban ağlar Sümbüller perişan güller kan ağlar Şeyda bülbül terk edeli bu bağı ………………………………. Bayburtlu ZİHNÎ …………………………………………………. Bayburtlu Zihni (1795 - 1859), hem Divan hem de halk şiiri türündeki yapıtlarıyla tanınmış bir şairdir. Asıl adı Mehmed Emin’dir. Zihni onun takma adıdır ve Bayburt’ta doğduğu için Bayburtlu Zihni olarak anılır. Erzurum ve Trabzon medreselerinde okudu. Ardından İstanbul’a gitti ve çeşitli yerlerde kâtiplik yaptı. Divan şiiri türünde yazdığı şiirler ve kasidelerle tanındı. Daha sonra Bayburt’a döndü. 1828’de Ruslar kenti işgal edince buradan ayrıldı. İşgalden sonra yeniden Bayburt’a döndü. 1834’te hacca gitti, oradan Mısır’a uğradı. Daha sonra Erzurum’da, yeniden İstanbul’da bulundu. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde memur olarak çalıştı. Bayburt’a dönerken Trabzon yakınlarındaki Olasa (bugün Bahçeyaka) köyünde öldü. Bayburtlu Zihni şiirlerini, hem hece, hem de aruz ölçüsüyle yazdı. Aruzla yazdığı şiirler ölümünden sonra Divan-ı Zihni (1876) adıyla yayımlandı. Ama şair asıl ününü hece ölçüsüyle yazdığı koşma ve destanlara borçludur. 1828’de Bayburt’un Rus işgalinden gördüğü zararları dile getiren koşma biçimindeki ağıtıyla büyük ün kazandı. "Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş / Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı" dizeleriyle başlayan bu koşma sonradan bestelenmiştir. Bayburtlu Zihni başından geçen serüvenleri, şiir, yergi ve destanlar biçiminde Sergüzeştname’de anlatmıştır. ……………………………………………………………………………………………….. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-67-)(-)(-)( Gördüm ki sevdiğim göçün eylemiş Issız kalmış viran olmuş buralar O’nun göçü sevdiğini neylemiş Bülbül gibi o’da giymiş karalar Her gün gelip bu yerlere bakarmış Anıları depreşirmiş yakarmış Gözünden yaş döker hasret çekermiş Sinesinde azar imiş yaralar Karşıdan seyredip hayal kurduğu Gidip tenhalarda öpüp sardığı Peşine takılıp izin sürdüğü Bilemedim gittiğin yer nereler Vefa aranır mı böyle bir yâr’da Kışlar geldi geçti yağmıyor kar da Kar suyuyla beslenirdi baharda Kurumuş da akmaz olmuş dereler Nasıl unuturum nasıl yaşarım Peşi sıra nice dağlar aşarım Hasta olur yataklara düşerim Bu derdime yok mu benim çareler Bir kişi yürekten aşkla severse Kabul olur dua candan isterse Mevlâm yetsin gayrı bu hasret derse Gün gelince sis perdesin aralar Bir hoş oluyorum adın anınca Karşıdan geleni yârim sanınca Bir güzelin hasretinden yanınca Lüzumsuz da dertlerini sıralar Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |