Çay Demi Hikâyesi
Kimse dinlemese de hikâyemi
mısra mısra yazdığım çay demi fağfuri fincanların çın çın çınlarken sesi ateşin harı suya su ilham olur çaya periler diyarından sökün eder güzellik bazen yağmur nefesi bazen kar sesi duyar vurur suyu ocağa zevk ehli ülfet başlar... uzlet kıyılarının sükuneti çözülür bakışlar buğulanır kelimeler gülleşir divit hokka imrenir su üstünde yazıya yelesi ışık soylu doru atlar yol alır dudağa değen gülün damakta izi kalır... matemi meserrete çevirir ateşle su bu hikâye hem benim hem de suyun doğrusu harfelerin ışıltısı billûr bakışa döner çay deminde haz güler hüznün rengiyse söner ışıltılı bakışlar yol açar ünsiyete suizan tebdil eder çayla hüsnüniyete... çay demi demir alır demlikte yavaş yavaş suya ıtırı sinen çay demlik ile sırdaş bardak bu gizli hâli zevk ehline eder faş. duyanlar aşk içinde alır bardağı ele hele bir yudum içen olur gönüllü köle çayın olduğu yerde ne velvele ne hile su çayla gelir dile kalubeladan beri böyledir bu hikâye çay demliğin içinde dem suyun sinesinde gece koya ay doğar suda oynaşır hâle çaydanlığa taht olur hiç yorulmaz nihale leylanın saçlarından esinlenir her gece demlikle semaverde çay içindir imece hece hece yazılır güzellik çay demine gebedir çay deminde zaman som efsaneye bazen yağmur nefesi bazen kar sesi duyar vurur suyu ocağa zevk ehli ülfet başlar renkle ahenk kaynaşır özünde hikâyenin suya ülfeti düşer zevk ehliyle payenin... Ankara,08.01.2011 İ.K |