TÖVBEZamanı da yakmışlar, kokusuz bir kül şimdi, Ardına takıldığım, ağarmış kakül şimdi... Telini esirgeyip, çöz diyor neyin varsa, Gülünü esirgeyip, güz diyor kim sorarsa. Mücella bakışım yok, yok gözümde meneviş, Bu kadar sabrım yoktur, değilim postsuz derviş. Dizgin tutmuyor ruhum, uslanmayı da bilmez; Dört yana savrulur da, bir sana doğru gelmez. Çakırkeyf bir tutkunun, kırılan marpucuyum, Ya yolların kapalı, ya ben kör bir yolcuyum. Acı bir ıslık düşer, karanlığın üstüne! Yorgun kanatlarıyla, kuşlar uyanır güne... Kuşlar havalandıkça, kendimi sınıyorum, Ağarınca ufuklar, sen geldin sanıyorum. Yorgun kanatlı kuşlar, yanlış dallara konar, Tükenmeyen yollarda, mavi gagası kanar... Artık anlamı yoktur, kapıları sürgüle, Tövbe ettim ben artık, hem kaküle, hem güle... Hayrettin YAZICI |
Ardına takıldığım, ağarmış kakül şimdi...
Geçen zamanın ardından bakmak ve geride bıraktılarını görmek böyle bir mısrada derlenip toparlanabilirdi ancak.
Ve ağarmış kaküllerin ardına takılıp gitmekten başka birşey görünmüyor ufukta
Değerliydi mısralarınız enfesti...Kutlarım...