tatlı bir yonga nayihasında istanbul.........................Gülhane de sonbaharın sonucuna doğru solmaya yüz tutmuş yeşilliklerin içinde ağır adımlarla yürüyorum halen süren sıcağın ve yoğun nemin tesiriyle ara sıra duraklıyorum............................ gönlüm, soğuktan bürünmüş gökyüzünün beyaz ışığı altındaki alacakaranlık geçitlerinde hayalet misali geziniyor..................... Çocukluğumuzda en çok saklambacı severdik.................. yüzün sert hatlarla örülmüş tatlı bir yonga nayihası geldi burnuma deruni bir sükûnete gömülmüş bedenim................. İstanbul; keskin bakışlarında mevsim sonu sıcağının durgunluğu seziliyor......................... Galata Kulesi; yüzünün köşeli hatlarında belirlenen tatlı bir tebessümle bakıyor olanlara.............................. özlem; hiç bir taşkınlığa kalkışmadan yürüyor hicranın ; rutubet ve küf kokusundan çıkarak istanbul sokaklarına sokuluyor ............................... Mâşuğun ili gözü kan içinde kalmış mor halkalar belirlenmiş iri gözlerini etrafında hicranın o soğuk keskin arzusu çizgi çizgi derinleştiren bir ifadeyle baktı gözlerime....................... kısa bir sessizlik oldu.......................... Gözlerim; yaşananları felakete alışkın bir insanın ebedî gücenik ifadesiyle süzüyor......................... Haydarpaşa titreyen dudaklarını sımsıkı bastırmış gözlerini Marmara da bizi takip ediyor............................... 05/01/2011 gordion(gülözkan) |