HAYALET ŞEHİR
Kış erken bastırdı yine.
Yine apansız, insafsızca... Genzimde kömür kokusu,yürüyorum. Düğümler çözülmeye, düşüncelerim değişmeye başladı. Şehir altımda küçülüyor git gide. Şimdi babamı daha mı iyi anlıyorum ne! Büyüyorum. Hep gittiğim o kafe, bomboş artık bana. O eski heyecanlar,aşklar, arkadaşlar yok. Saklanmış hepsi, önüm arkam sobe. Hayır, elma, elma... ama yok. Bir tek dost, tâ oralarda bir yerde. O da ’telekomünikasyon’ tadında. Hoş, bu kelimeyi de sevmem ya... Şehir ıssız, şehir yabancı. Şehir altımda soğuyor git gide. Üşüyorum. Bir kız vardı. Bazı bazı, resimlerini çıkarır, şiirler yazardım. Bir sigara da onun için yakardım. Eski bir ilişkiydi. Bitmemişti. Kokusu hâlâ tenimdeydi. Ben şimdi kötü kokuyorum. Şehir altımda gülüyor sinsice. Ağlıyorum. Çok değil, birkaç sene öncesi daha iyiydim. Umut, ideal, bolca hayâl... Şimdi rüya bile göremiyorum. Şehir altımda biliyor sinsice. Ölüyorum. 11.12.1997 00.00 |
Çok, ama çok beğendim!
Saygıyla...