YEDİ KURŞUN ŞAHİT NİYAZİ ABİNİN SEVDASINA
[ kalın ] Bir sabahın erken saati,
Duyunca ürktü kulağımın bebeği, Ağlamaklı, ürkek titredi... Gelen sabırsız Azrail’in habercisi, Rahat edemedi yüreğimi şişirmeden... Yine gözyaşlarımı istedi...Belliydi... "ÖLDÜ" dedi "ÖLDÜ" Bir çığlık can çekişen ses tellerinde, VURDULAR NİYAZİ ABİNİ!! CAN VURDULAR" "ÖLDÜ CAN ÖLDÜ " dedi Azrail’in son uğrak yeri Niyazi abinin kalbi... Durdu işte... durdu!! Daha kıpırdardı daha şıkırdardı, Öyle hayat doluydu, Öyle yiğit,öyle mertti. Ölümü de yine yiğitliğindendi. Arkadaşına sıkılan kurşuna siper gitti, Gitti de...Arkadaşı da olduğu yerde... Oracıkta..Kahpe iki kurşunla can vermişti. Niyazi abiydi ...Gülerdi,ama düşünceli... Sanki bilir gibi, Sevdiğine..GÜL’üne ... Son kez yedi kurşunun şahitliğinde "SEVİYORUM" dedi ‘‘SENİ SANA! SENİ ALLAH’A EMANET EDİYORUM GÜL’ÜM’’ ‘‘BANA İHANET ETME " "DİKKAT ET, İYİ BAK KENDİNE’’...diyerek Kahpe Kurşunların şahitliğinde... Son kez cesurca, Mertçe seviyorum dedi... Can çekişen kalbiyle... GÜL’üne ilk kez elveda dedi. Bilir gibi,hisseder gibi... GÜL’ünde ki canlı emaneti , Hisseder gibi kanının,canının, GÜL’ünün karnında nefes aldığını, Bilir gibi onu babasız bıraktığını, Gitmek istemeyen yaşam için inadı, Son bir nefes alarak onu daralttı. Dayanamadı işte..Dayanamadı.. Şimdi beni de ağlattı, Niyazi abinin GÜL’üne sevdası... Şimdi beni de ağlattı... CANSEL IŞIK [ /kalın ] |
Saygılar.