Zamanın Akrepliği
Aşk odundaki ney sesi viran
Kulakları tırmalayan zamanın göçebe saliyelerinde ah çekmeler nafile ve hastalıklı dünden kalma bir sarhoşluk yıkıntısı duaların beddulara alkış tuttuğu sevda kanaryasının martı seslerinden kaçtığı bu şehirde sevgi varken yaşanan akrep niyetli zamansızlık saatin sonu gösterdiği anlarda. Ne yokluk varlığa, ne de varlık yokluğa yaran yarası yarensiz, Renginde alaca bir asilik aklın arka yollarına atılan. Silinemeyen silip ve yitik bir kahır, Ne adında , ne tadında sevdanın kalmadığı Bir koşturmaca nefes nefese Bir kerelik durupta soluk alınmadan bitirilmek istenen. Nefsin fecre doğan payının zuhur zamanında Damar atışları durmaksızın. Ellerinde ter izi sahra görmüş ten kopuşlarında Sevgiye atılan çöl iftirası günün geceye sarılan kol izlerinde. Bir Nun gölgesi sıcak ve acımasız gönüllerin Zamana yassı zalim tavırsızlığının yüzünde. Çehreleri sarıya boyamış bukalemun vari olduğunu gibi görünemeyen gün aşırı değişken sancıların zahiri gösterisi . Affetmeyi bilmeyen soğuk ve sıcak karışımı Sevgiden bir titreyiş. Anlamı olmayan tekrarların yaşandığı usullerin edebipsizliğinin kapak olduğu perdelerinde, kaybolan gerçek ,sen şahıslı adına yazılan sevgiliye sitemlerin kaosunda. Gün görmemiş Akrep hikayesi zamana yetişemeyen. Yoksulluktur kaplayan varı yoğu Hasret acının sırtındaki kambur sonsuzluğa yürüyen Aşk ney sesinde gizlenen ağıt Sabır ve Sükuta dayanarak bekleyen. |