GENÇ KALEMLERE MEKTUP
Gün gelecek sofranda tutuşacak besmele
Bahar mevsimini ör, vakitsizce hiç solma Şiirinin dilinde hissettir mecazını Her an sabah sesiyle uyansın girizgâhın Yanan menekşeleri nurlu hevesinle der Hecelere aşk döşe, boyat deyimlerini Sana ilhamı versin ellerindeki kızak Hanı cennete çevir, güzelliklere doyma Sizlerde vakitsizce ağarmasın kâküller Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye Şiirlerini döndür bağda nurlu taneye Gelsin sana ışıklar hep kafile kafile Yangın yüklü seslere bakıp bakıp hiç yılma Meltem getir kaleme, getirme poyrazını Seni aşka götürsün kor sultan-ı yegâhın Yalanlar serip durma, hep hakikatleri ser Sevda seliyle donat bütün takvimlerini İlhamın perileri kaçmasın uzak uzak Nurlarını yık kalbe, ateşleri hiç duyma Kalbinin ortasında uyanmasın müşküller Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye Mersiyeleri terk et, neşe getir haneye Al ustalarından söz, boş kalmasın hiç file Deryalarda gezerken, nehirlerine dalma Ulaştır gönüllere inleyen şehnazını Yüreğine kor gibi damlamasın yegâhın Metin ol âleminde, hüznün iplerini ger Hüzzam suyundan içip, bükme takvimlerini Sonra sana saatler hazırlar korlu tuzak Kaçma sen sofralardan, elemlerini sayma Açılsın artık bugün kalbin önündeki tül Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye Zarar verme dilinle, çürüyen zamaneye Korkma pişman olmazsın, çağır gelsin zor çile Onlar ışıktır sana, yalan sözleri alma Yandım diye aniden kopartma avazını Yakar seni zamanın, yakar seni günahın Gülleri derle ele, özünü sevdaya ver Yağmur gibi olsa göz, yıkma iklimlerini Âlemde yorgun düşüp, heceni yapma yasak Göğün sırrını düşün, yalanlarına kayma Dertlenirsen durmadan, sana tütmez bülbüller Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye Kanat dudaklarını, meşk getir divâneye Sûzinaklar yığıp da, dilde kopartma nâle Neyin ağlamasını ne olursun hiç çalma Yangınlara çevirme meclisin kor sazını Közlerle tutuşmasın umut saçan dergâhın Şiirin ülkesine alevler saçmadan gir Varlığınla çaresiz kılma hekimlerini Mısran sükût etmesin, yarıl sen dudak dudak Yığ bağına gazeller, âşıklarına kıyma Kuşansın sofralara menekşeler ve güller Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye O güzel yüreğinden can getir rindâneye Bak sevişir zamanla, güllerindeki jâle Gir şiir bahçesine, yalan bahçende kalma Hadi bırak korkuyu, hadi bırak nazını Üşüyen hislerinde çoğalmasın hiç ahın Terk et yalan nehrini, deryayı kalbinde gör Siyah günleri bozdur, ağart mevsimlerini Kasidemin üstüne süzül sen yaprak yaprak Huzur bul Bâkilerde, isyanlarını yayma Yazarken kalemini, düşünme hiç ödüller Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye Senin kanlı yaşların dönüşsün dürdâneye Ya güller açmalıdır gönlünde veya lâle Tut ilhamı kafeste, ellerinden hiç salma Güftelerin inletsin çağlayan hicazını O yangın yüreğinde tutuşmasın eyvahın Kafiyeleri ağart, güne ışıkları dür Yanık gönül kurma sen, yığma zalimlerini Gecen mahya dizerken, ver sen közlere kulak Getir hana mısralar, şiirlerinden cayma Itır saçsın sözlerin, dil yağdırsın sümbüller Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye Sâkileri aşkla gör, meyil ver peymâneye Bir gün şiirleriniz dönecek şelâleye İçinde yaşattığın korlarını hiç yolma Ver canlarına artık güllerin beyazını Dindir kasvetlerini, çoğalmasın hiç vahın Bu gece destan olup kafiyelerini ör Eriyorum diye sen yığma zulümlerini Aşkla gönül bahçende uyansın nurlu zambak Hüzzamla kardeş olup, hüznünü kalbe koyma Sana güller can versin, olmasın dilde küller Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye Benim gönül köşkümü döndürme virâneye Meyledip dursun közün aşk denen nevaleye O güzel hislerinde katranı derman kılma Şiirin nefesine getirme ayazını Sana en güzel sesi yığıp dursun segâhın Amaçsız dolaşma hiç, bugün maksadına er Bırak sen yollarının soluk isimlerini Sana bayramlar gelsin durmadan sıcak sıcak Estir meltem yelleri, deryalarımı oyma Sükût yığma dudağa, dilde olsun mahsüller Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye Şiirinin sesleri dönüşsün terâneye Yağdırın mısraları, yağdırın siz aşk ile Dolma sen bugün bağda, acılarınla dolma Açsın sevda çiçeği, getir sen ilkyazını Yine eskisi gibi meşki döksün sabahın Hadi yığ muradını, şiirlerini hana sür Dindir artık gözünde, bitmez sicimlerini Sana bahar yelleri ulaşsın kucak kucak Bırak kalsın içinde, alevlerini soyma Senin kor varlığını bilsin şimdi gönüller Çaresiz kalırsan sen, deva sor Pervâne’ye Bitmezse sancıların, şifa sor Mestâne’ye |