'BİTANECİM'E SONSUZ TEŞEKKÜRLER...
En çok üzüldüğüm ne biliyormusun?
İçimdeki şu yaygaraya… En çok şaşırtansa,o güzelim yüzünün, Çizgilerinde kaybolup çok güvendiğim çehrenin Nasılda bukadar çirkinleşebildiği. Dostumu kaybettim ben, Gözyaşımı omzuna döktüğüm acısında güneşimi kararttığım dostumu Aldatılmak koymaz mı ki insana? KOYMADI… HERHANGİ bir kadını baştan çıkarmak için uğraştığın, O ablak suratını hayal etmek titretti biraz ruhumu Ama KOYMADI… Dudaklarımın titreyip gökyüzünün hiç olmadığı kadar siyah Trafik lambalarının tüm ışıklarının tek renk olduğu o gece… Gözümdeki damlayı oluşturan tek şey; Senin omzumda ağladığın akşamların hayali Ve sen her gittiğinde ıslığın sesinde boğulan bakışlarımız, Rayların içime vurduğu anlardır… Soru mu? Bir tek soru bile sormak gelmedi içimden, Geçirilen günleri mi sormalıydım,hayır çok BASİT! Senin acına ağlarken ben,senin eğlendiğin o geceyi mi,çok basit! NEDEN sorusu mu?Evet olabilir… Hayatın sana yaptığı acımasızlıktan,hayatın üstüne attığı pisliğin hikayesini mi dinlemek senden...Şimdi ne komik olurdu.senin pislik dediğin adama benzerliğini dinlemek ne hoş olurdu… Peki bir tokat mı atılmalıydı,elde değilde gözde biten, Fakat atamadım,eskide olsa dost dediğime elim kalkamazdı Dostun değil benim yüceliğimden, Bir şerefsize yaptığı ihanet için yüzüne tükürmekse,bir hayvanı bile yorardı… |
Nasılda bukadar çirkinleşebildiği.
ıdalıydı sıır helede bu soz!dıecek kelıme bulamıyorum yuregınızın kırgın oldugu ne cok bellı! tebrıkler sıır guzeldı