)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-55-)(-)(-)(
......................................................................................
SEMAH : Gene Kırcılandı Dağların Başı Gene kırcılandı dağların başı Durmayıp akıyor gözümün yaşı Ne yaman firâklı kır atın işi Kır at bu dağları aşmalı bu gün Kır at da giriyor koştuğu zaman Dizgini boynundan aştığı zaman Deli boran gibi coştuğu zaman Köpüğü sağrıdan geçmeli bu gün Kır at kalk gidelim biz bu odadan Kısmetimiz gelir bâri Hudâ’dan Nalını kestirem tağ-ı ucâdan Kıymetin cihânı taşmalı bu gün Kır at da gidiyor başı dumanlı Hele kaldır gönlündeki gümânı Seherden sonraca,kuşluk zâmanı Dostum ellerini açmalı bu gün Derviş mehemmed’in pîri pir ise O yâr ile ahd ü amânın bir ise Kır at sende küheylânlık var ise Pîrin dergâhına düşmeli bu gün .......................................... AŞIK DERVİŞ MEHMET(MEHEMMED) …………………………………… Derviş Mehmet (ya da Mehemmet) 1775’te Malatya‘nın Argavan bucağına bağlı İsa köyünde doğmuştur. Babası Kerkük Türklerinden Seyyah Hüseyin’dir. Kerkük’ten ayrılarak Kerbelâ ile Mekke’yi görmüş, Anadolu’ya geçerek Kırşehir’e gitmiş. Hacı Bektaş tekkesinde konuk olmuş, sonra başka köy ve kentleri de dolaşarak Malatya’ya yerleşmiştir. Derviş Mehmet’in yaşamı yeterince bilinmiyor. Söylentilerle öykülere göre kötülüğe, haksızlığa dayanamayan, iyi yürekli, dürüst bir kişiymiş. Köyünün ileri gelenleriyle bu yüzden çatışmış. Divriği’nin Anzahor köyüne göç etmiş. Bir süre orada kalmış. Sonra Malatya’ya dönerek Argavan’ın Karahöyük köyüne yerleşmiş. Yöre halkının sevgi ve saygısını kazanmış. 1828 (h.1244) yılında ölmüş. Bir şiirinden, yetmiş yaşında sağ olduğu anlaşılıyor: Yetmiş yıldır mihman idim bu handa Ruyumuz aşnâ idi şu cihanda Gafil olma elbet anladın sen de Ömür tamam olup gel oldu bize Malatyalı Âşıkî (1760-1821) ile Şah Sultan adlı şairlerin yetişmesinde emeği geçen Derviş Mehmet, şiirlerinde daha çok din ve ahlâk konularını işlemiş, insanlar sevgi ve kardeşlik duygularının yerleşip gelişmesini amaçlamıştır. YAPITI Derviş Mehmet’in şiirleri derlenmiştir. DİPNOTLAR : KAYNAKÇA : Asım Bezirci,Türk Halk Şiiri Cilt 1,Say Yayınları,Kasım,1993,sy:309-312 ‘den aynen alınmıştır. HAKKINDAKİ DİĞER KAYNAKLAR : M. Halit Bayrı (Milli Mecmua,1928,sayı 107) Ziya Gürel(Ülkü dergisi,1948,sayı 17-19) Sadettin Nüzhet Ergun, Bektaşî Şairleri ve Nefesleri(1995) Refik Ahmet Sevengil, Yüzyıllar Boyunca Halk Şairleri(1965) Vafi Mahir Kocatürk,Tekke şiiri Antolojisi(1968) NOT: Bu bilgiler ve şiir BEDRİYE ÖZKAN’dan alınmıştır ................................................................................................................................................................ )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-55-)(-)(-)( Yine düştü akla güzel sevdası Bu aşık sevgiler saçmalı bu gün Taşımaz bu yükü aşık gövdesi Sevdiğim kendinden geçmeli bu gün Titrer imiş beden sine yanınca Dil kendinden geçer adın anınca Gözlerine bakıp bade sununca Elimden badeyi içmeli bu gün Adını zikreden methiye yazıp Mest eden duygulu sözleri dizip İnceden inceden yavaşça süzüp Yâr diye o beni seçmeli bu gün Ömrünce iyi ol iyilik eyle Dilerim gülesin hep sen neşeyle Ellerin elimde yürürken öyle Sevdamın gülleri açmalı bu gün Uğruna her şeye boyun eğdiğim Kara gözlerinde aşka doyduğum Benim gibi seven benim sevdiğim Sevinçten göklere uçmalı bu gün Ne güzel yakışmış yanağına ben Huzuru bozmaya var mı ki neden Yakalamış iken mutluğu ben Başka sevdalardan kaçmalı bu gün Hadi be Lüzumsuz inme derine Umut umut bakmak gerek yarına Selamını ilet ömrün varına Olgun sevdaları biçmeli bu gün Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
selam ve dua ile