Amin!
Amin!
babam dövüp sövdü, sövüyor,sövecekken payıma düşenden peygamber de nasiplenmesin, geniş zamanda günah diye adım peygamber adından dönme -kocakarı hesabına göre- sövülecek hale sokulmuş adımı, yarim terennüm kıvamında ne güzel söylerdin sen hatırla! yayından kopan bir ok çevikliğiyle kolumdan ansızın sökülüp kaldırımın olorta yerinde ’be paçoz adam, bağına basıyorsun ayakkabının’ derken diz çöküveriyorsun önüme sen bağlayadur ayakkabımı ben yastığa serilmiş hallerinden toplayıp kaldırıma seriyorum saçlarını yine de ne yarsin ama heey sen! becerip bir çift dünya ile o güzelim saçların arasından yüzüme dikiyorsun bakışlarını taa aşağıda dizimin hizasında yüzün, yani dünyam ki sikmişim bütün dünyayı o an yanımdan yüzü olmayan bin adam geçiyor ve cinsiyeti olmayan bin kadın hadi söyle sevgilim neydi adım? diyorsun ki yüzüne yayılan bereketli tebessümle: mehmeeeet! ahh mehmeeet! amiiin! sevabı peygamber niytine. Mehmet Dokumacı |