Sessiz ÇığlıklarUzayınca gölgeler kaybolmuş şehirlerin izbe sokaklarında Canhıraş çığlıklar yankılanır yıkık duvarlarında Kanat çırparken geceye yarasalar, sayılamaz pikeler Gecenin en masum sesleri, en sinsi ölümlere benzer Sisler içinde kaybolur umutlar, menzil dışıysa mesafeler Tutunamaz gecenin eteklerine üşümüş se zavallı eller Kan revanken gün ağarmasını umutla bekleyen gözler Rüzgar kanatlı atlar, mor menekşeleri ezip geçerler Neye elzemdir yaşamak/ çalakalem yazılmış sa hikâyeler Kızıl orman kuytularında infaz edilir hep/ ipek kanatlı kelebekler Neye yarar var oluş/ yok olacaksak dikişsiz bir gömleğin zerrelerinde Hep mayınlı ise doğmak ve ölmek arasında ki mesafeler/ ölüm, kim bilir hangi çiçeğin rengine benzer.. Meral Adak.. |
ölüm, kim bilir hangi çiçeğin rengine benzer..
ahh ah arkadaşım ölüm çiçeğe benzese keşke..
bitiş bence yolun sonu..
çıkmaz sokak.
saygılar