HEP VUSLATA BEŞ KALA DURUYOR SAATİM
Yine senle giriyorum akşama
Dağların dorukları yürek rengimi almış Bulutlar saklamış güneşi Umutsuz hayaller kurmakta dünya Kadehteki içkiler sarmakta bedenimi Bir yanmaktayım bir yanmaktayım ki sorma Sen tam karşımda oturmaktasın Gözlerim kan çanağı Elimi uzatsam tutacağım ya Fırtınaya tutulmuşum dengem bozulmuş Uzanıyorum tutmak için ellerini Tutamıyorum yalpalıyorum Kayboluyorsun gözlerimden Kader midir bilinmez Hep vuslata beş kala duruyor saatim Gecenin bir yarısı Senli hayatı paylaştığım odamdayım Tül perdeli penceremden Meltemle birlikte girmektesin Tüllerden soyunup sessizce giriyorsun koynuma Odama sızmakta mehtap Yıldızlarla dertleşiyorum bütün gece Sana olan aşkımı anlatıyorum onlara Onlarsa güneşe olan hasretlerini Hayaller kuruyoruz hep beraber Vuslatı düşlüyoruz solan gözlerimizde Lakin sabah oluyor kayboluyorlar Kader midir bilinmez Hep vuslata beş kala duruyor saatim Gurbete savaş açıyorum Yolları yumak yapıyor, dağları düzlüyorum Sınırlar engel değil sana gelmeme Onca zaman alıyor uğraşlarım Dört mevsimi yaşıyorum Yüreğim çiçekler açmakta Ruhum ağustos sıcağında hasretten Dağların karı kirpiklerimde Kapına geliyorum sırılsıklam Ve ziline basıyor parmaklarım Uyanıyorum… kan ter içindeyim Kader midir bilinmez Hep vuslata beş kala duruyor saatim 23.12.2010/İstanbul ibrahim coşar |