ZAMAN
Zaman, girdaba kapılmış bir söğüt dalı,
Zaman, yelkovana yetişmeye çalışan akrebin heyecanı. Zaman, Rengi solmuş gök kuşağını boyamak anı, Zaman, unutulmuş bir yalnız ağaç, beyaza hasret bir karaçalı. Zaman, Martı gagasında çırpınan balığın çaresizliği, Zaman, çatlayan mermerde açığa çıkan gizli benlik, Zaman, yağmur suyunun yıkadığı dağ gelinciği. Zaman, bir ömrü ocağında kaynatan demlik, Zaman, inadına saçıma düşen kar taneleri, Ve zaman; Tükenmek üzere olan ömrümün dinlediği son nağmeleri... Birecik, 14 Şubat 1997 Yüksel Erentürk Yılmaz |
evet
güzel anlatmışsınız zamanın her halini...