mısralarım şelâleşiyor, ne zaman sana dair birkaç satır yazmaya kalksamne sana İsa’nın ateşli koşusunu ne de Musa’nın vecdine sordum aşk için yanmak yakılmak kapatıyoruz artık hicran kapılarını aşktayız yürekleri açtık vuslat miracının pencelerine git gite yükseliyoruz miraca aşkın kokusu sarmış bulutları kelimeler denizindeyim eğiliyor harfler sonra hafif bir rüzgâr esiyor kelimeler, gönüle yol alıyor........... aşk yalnızlığı kabullemektir gün geçtikça acım daha da derinleşiyor baktım; olmuyor sensiz be vefalı....... kentin sokaklarında kokundan teselli buluyorum yağmur damlaları boz bulanık sellere kapılan ömrümün mihrabım........ ezanlar okunur günbeğün içli içli nefesim buğuluyor penceremin camına sessizlik örseliyor yüzümü sanki alnımda Karacabey horasının atlıları zaman zaman ellerim titriyor hicranın ağır tütsüsü bedenimde seni düşündükçe; omuzlarım çöküveriyor Düşüncelerim; ipliği kopan inci taneleri gibi dağılıveriyor sensiz şimdi gözyaşlarımdan siyah inci yapmak isterdim keşke yanımda olsaydın mısralarım şelâleşiyor ne zaman sana dair birkaç satır yazmaya kalksam....... yanan bedenim müşfik yüreğim ne kadar da muhtaçım sana bilemizsin be vefalım......... gordion |