VATAN AŞIĞI
VATAN AŞIĞI
“Seni seviyorum”kelimesini, Tüm dillerle bilsek bile. Söyleyemezdik. Ayıptı duyan olsa. Ve de günahtan sayılır, Sevdiğimize, zarar verirdi sözümüz. Söyleyemezdik. İçin için yansa da özümüz...... Mahallenin namusu namusumuz, Mahalle kızlarının tamamı da,kardeşti bize. Bu uğurda, Sakınılmazdı hiçbir budaktan gözümüz. Kocaman yakalı gömleklerimizi kapatırdı, Sırtlarımızdaki asker parkaları. 35 santimlik paçalı pantolonlarımız, Ayna gibi parlatırdı, Yumurta topuklu,kabaralı ayakkabılarımızı. Militan vari giyinir de gezerdik, Asfaltın icadından nasibini alamayan caddelerde. Bilim adamlığı değil, Fikir adamlığıydı sevdamız. Ya Che,ya bozkurt, Ya da Humeyni resimleriyle doluydu odamız. Asfaltta yürüme değil, Asfaltı göremeyen gözlerimizdeydi Doğmamış güneşlerin aydınlattığı yarınların ışığı. Ufkumuzda; asfaltta yürümek değil, Asfaltta yürüyecek nesiller vardı. Alnımıza yazılmış olsaydı halimiz, Her birimizin alnında, “VATAN AŞIĞI” yazardı. Savunduğumuz fikre ait gazeteler, Ve dergilerin sanki okuması farzdı. Ve de haramdı, karşıt tüm neşriyat. Kurtarmamız gereken yer, Ne şurası ne de burasıydı. Kimlerden kurtaracaksak, Kurtarılacak yer tümüyle arzdı... Bütünleşmişti, Vatan aşkımızla evrensel sevdamız. Küçücük yaşlarımızda.. Küçücük kafalarımızda Taşıdığımız beyinler Ağrı’dan büyüktü. Kimilerimize göre; İran hödük, Sovyetler; sülük, Amerika ise dünyaya yüktü. Biz inanıyorduk ki, İnsan bir gaye için yaşardı. Hangi düşünceden olursak olalım; Alnımıza yazılmış olsaydı halimiz, Her birimizin alnında, “VATAN AŞIĞI” yazardı. Mustafa EROL |
bütün karşıtları hep dışarda aradık
meğer içimizdelermiş,onlarla beraber büyüdük,yaşadık
birgaripleşti ülke,cogunda kalmadı ilke