Şakıyor mu bülbüller, nerede gül kokan o nefesler!Demek ki sevgiye muhtaç bu zavallı halim Durmadan hıçkıran melalim, bir ömür hicrandadır bizarlaşan kalbim Ya sual etmeyi beceremiyorum, ya da muhatabımı yakinen ihsanına nazar edemiyorum Bazen susuyorum, bir yılgınlığın sadrına ulaşıyorum ve yoruluyorum Kalbim ne zaman aşkla bedelleşecektir Ruhum kendinden geçerek idrakin manasına erişecektir, takva ile yüzleşecektir Edebin vecdinde, ilmin ferahlatan letafetinde, hakikatin tüm lehçelerinde ülfetleşecektir Ateş kalbime düşmedikçe, azmim ve idrakim onun hasretine erişmedikçe acım dinmeyecektir Gözlerin bakarken, nazarın içselliğe erişsin Kalbinin duyulmayan burukluğu ufkunun feyzinde ki nöbette sürur ile nefeslensin Halin teslimiyet nedir, akiken hangi raddede ruhuna kefildir, aklın aşkın edebine bürünsün Günün her anı, nefesin sabır cenahı, müddetin vuslat sevdası cehdinle an be an bütünleşsin Ağlama annem, yüreğini dağlama ne olur sen Terennüm ettiğin ihsanla sabır ve kanaatin letafetinde bekliyorsun ve fakat ne sefilim ben Babam umutlanmıştı, düşlerinin serencamını muhabbetle ve şevkle anlatmıştı badirelerden Onca suskunluğunu, zalimin nelerden koparttığını titreyerek anlatmıştı o an geçmişinden Şimdi mezarlar çok suskun, hali hiç anlaşılmıyor Nefesler müddetine doğru meylederken hak ve hakikat vicdanın mertliğinde sorulmuyor Kalbim ağlıyor, içim parçalanıyor, lakin tevdi edilen bu kuvvetim neden kimseye yetmiyor Demek ki ihsan ve inayetim idrakimde kifayetsizdir, bu bakımdan tesiri gönüllere erişmiyor Mustafa CİLASUN |