Eyvah ki ne eyvahŞiirin hikayesini görmek için tıklayın (Hayat ölümle kardeşken hala oburca yaşamak neden Kendime sorduğum binlerce sorudan duymamayı becerememek en zor olanı….) Bir dirhem ve çekirdektim……… İnce bir sızı yükseliyor göğe Mezar taşında parmak izleri Toprağa gark Sebebim divane fırtınadan arınmak Kendince durulanmalı derken Kaçan gözyaşı şimdi yağan Damlası dert eksiltti yine Eksildikçe dolduran ben biz Duyumsuz âdemler Ölü seviler melekleri sarmaladı gecelerce Anlattı kör sağır adamlara kadınlara Nafile heyhat Köprü altı yüreğinin sırdaşı Ve donmuş soğuktan duyguları Cebinden çıkamayan mor parmaklarında Gizlendiler Acılar En çok yanan kalbin gözleri Sızı ölüme eşdeğer kemiktir batarsa kalbe İzahsız yeni ve eskiler İnce den sızdılar içinde yarım kalanlara Eşikten akanlara gelir sıra Kırmızı ışıktan dinlemeyen cümleler tek eder Gülmek yolunda ağlama vakti Kimsesizlik dikeni sararda her yerini Çıkarmak isteyen kim Gurur her şeyken başında Eyvah! Vurgun eskiler Ölüm kayıplar fazlası Ziftli sahil kıyısıda kefene bulaşan dünyadan Kirli yerler arınabilen kim Üzerinden geçilecek kıl sonrası Bitimsiz bir suret Mimikleri firari dikenlerle dans edenken Oturan göz bebeklerine gerçeğin resmi Hayrola bedevi Hesabın eklenenleri şimdi cevaplarda sıkıştı İki kelam Dudaklardan düşer Ama Kaçarı kalmayan kurbanlık kuzu Açık gözlü nidasın Süzülen gök kubbeden Giderayak bilir ölümdür Toprağa sızan sessizce Melekler sarar sinesine Sıra konuşma zamanı…. Geceleyin bir koşu başlar |
Vurgun eskiler
Ölüm kayıplar fazlası
Ziftli sahil kıyısıda kefene bulaşan dünyadan
Kirli yerler arınabilen kim
Üzerinden geçilecek kıl sonrası
aynen bu dünya boş ve kısa öteki tarafı asla unutmamak lazım.