İKİ AYRI ŞEHRİN İKİ AYRI AŞKI
Bir el uzanıyor
Bu gece Aşkımın dallarına... Bir göz sızıyor Bu gece Kalbimin surlarına... İsrafil meleği gibi Üflüyor bir sevgili Bir aşkı, Ruhumun satır satır olmuş Yapraklarına En güzel kelamlarla... Bir ‘’Seni seviyorum’’da, Gözlerden usulca düşen Bir yaşım ben... Bir sevdanın haberini veren, Kalplere düşmüş Cemreyim ben... Bir gökkuşağı misali Hayatıma örtülen Bir aşkta, Bir resme bakıpta ağlayan Bir çift göz misali, Düştü bu gece Ellerimden bir sevgili... Düştü kalbimin surlarından Bir ölümün kahkahasına Gözlerimde kaybolan bir sevgili... Üşüdü ruhum bu gün Bir yaz sıcağında... Ağladı ellerim Bir ayrılık mektubunun Satırlarında... Bir tren sesi duyuluyor Ötelerden. Bir aşk ayrılıyormuş diyorlar Sevgilinin garından. İki ayrı şehrin İki ayrı aşkı misali, Kaybettim sevgilinin şehrindeki Bir aşk maçını... Kaybettim sevgilinin sokaklarında Bir aşkın ayak izlerini... Gece olmuş hayallerimde, Gün terk etmiş bir şehri gözlerimde, Yalnız başına daldığım bir düşte; Mutlulukları düşeş atamadığım, Hüzünlere yenildiğim, Bir şarkının nakaratı misali, Yüreğimde tekrar tekrar ettiğim bir aşkla, Gölgeli gözlerimde Unuttuğum bir sevgiliyi... Bir aşkın şehrinden ayrılıp, Gidiyorum Bir ayrılığın ‘’Hoşgeldin’’ine... |