Sizlere ömür...
Bugün beni şair yapan kadınımın
Cenazesini kaldırdım Süleymaniye’den Öğlen vaktine müteakip Kuş cıvıltıları eşliğinde Sessiz sedasız Güneşli bir kış mevsim idi Haliç’e nazır bir tepeden Ellerimle gömdüm Yalancı sızımı, aşkımı Yüreğimin en derinlerine Tüm hatıralarıyla Şimdi gerçeklerle yüz yüzeyim Başım sağ olsun, Sevdamın kitabını dürdüm Sizlere ömür Biliyorum yangınım büyük Her şairin alın yazsında Yaşanası ağır yükleri Maziye defnetmenin Büyük sorumluluğunu Taşıyorum Naif omuzlarımda Bu yüzden kimse işitmesin Çığlıklarımı, intizarlarımı Kimse bilmesin İçimde kopan fırtınalarımı İçim içim yanan infiallerimi Hiç kimse dokunmasın Yaralarıma, gözyaşlarıma Varsın kanasın, kanadıkça Mürekkep olsun acıyan yanlarım Şairlerin mahzun kalemlerinde Sadece bende kalsın, Yürek dağlayan tanrı sancısı hüzünlerim Biliyorum şimdi bir şiirlerim Birde cigaram elde avuçta sevdadan Ana avrat arta kalan Namahrem tek tesellim, Veledim Küçüklüğümden kalma Bana mahsus hayal kırıklığı İç çekişi repliklerimle Cümlesi eksik, esrik bakışlarımla Melankolik yalnızlıklarımla Hayatımı bıraktığım yerden Hali pür melal, melal Dil-i lal, lal Devam ettirmek Umudumu, düşlerimi Ve esinlerimi cebimde Çocuksu yüreğimle Yarınlara taşımak Farkındayım, belki sancısı çırılçıplak Gecelerin koynunda yapayalnızım Rahatı kaçan selvi ağaçların, Sevdadan ölen şairlerin Cinnetiyim, çilesiyim Ömrünü hiç çekinmeden Sevdaya, hasrete sağaltan Her ölü şairler gibi bende Nice hayatlar, aşklar eskittim Nice diyetler ödedim Yiğitler mezarında Yürek mahzeninde Müşteki gülüşlerimle Bu yüzden dokunmayın bugün bana Bir hoşum, mayhoşum Mecnun çöllerine libası melabis, Deli güncesi Leyla ‘mı gömdüm Yalınayak, çırılçıplak Hali pür melal, melal Dil-i lal, lal Evet, erkeğini şair yapan kadınım Şimdi sizlere ömür, başımız sağ olsun Bugün öğlen vaktine müteakip Hakkın rahmetine teslim ettim Süleymaniye’den Kuş cıvıltıları eşliğinde Sessiz sedasız Anlıyorum şimdi esip de Gönlümü coşturacak Lodosundan, poyrazından Haliç’inden, Boğaziçi’nden Lavanta, leylak kokulu güzellikler Belki yoklar hayatımda, yanımda Mamafih ben nice serseri Kaldırımlar eskittim Nice kadınlar tanıdım, sevdim Ancak bugün beni asla terk etmeyen En vefakâr, bahtiyar dost olarak Yine yolları gördüm Birden içim dışıma doldu Tadili efkârım, eşrefim Şem-i deminden midir? Heyula bir sevince, Sükûna irtikal etti Ve böyle bir hazan akşamı Tüttürdüğüm cigaramla, şiirlerimle Yine yollara koyuldum Kanlıca dan Sessiz sedasız Aşk seyyahı (Faruk tengüz) |