GÜLVEDA
Dağa baksam,
Düğümlesem zirvesine gözlerimi. Ağrı olsa bu dağ,hatta Everest.. Bir put gelir aklıma, Bir de putperest.... Ve cüceleşir tüm yüceler... Tüm yüceler GÜLVEDA Denizlere baksam, Bütünleştirsem maviliklerle gözlerimi. Yüklese rengini tamamen masiva. Gözlerin gelir aklıma, İnan,her renk berhava.. Ve dökülür dudağımdan heceler: GÜL-VE-DA Güneşe baksam, Ziyasından etkilenip kapansa gözlerim. Seni görürüm, Seni görürüm GÜLVEDA Göz kapaklarımdaki kutsal tabloda. İşte o an; Bilsem ki GÜLVEDA Sen varsın ardında Güneşin. Senden aldığım ziya ile Güneşi eritir geçerim... Bilsem ki GÜLVEDA Sen varsın denizlerden öte, Bütün denizleri, içer geçerim. Bilsem ki GÜLVEDA Sen varsın dağlardan sonra, Ferhat misali efsane değil, Gerçekten, dağları deler geçerim... Oysa............. Sen yoksun GÜLVEDA Tablonu taşısa da, göz kapaklarım, Artık ne sen varsın bu dünyada, Ne de ben varım. Mustafa EROL Manavgat/Antalya |
yeniden görüşebilmek için bir hoşçakal gereklidir".
güzeldi şiiriniz..çok hemde...