Düşüyorum yavaşça, içimdeki boşluğa Hayatın yamacında, bir çalıya tutundum Ümitlerin peşinde, kaldım soluk soluğa İlk defa şu rûhuma, ellerimle dokundum
Tutunduğum çalı da, kuşburnu gibi diken Şu rûhum delik deşik, ince ince hârıyla Yanında da bir çiçek, dikene boyun büken Beni beklermiş meğer, ömrünün bahârıyla
Yamaçta açan çiçek, salınırken rüzgârla Bir elimi uzatıp, çektim bir yaprağından Yakamam ki ben onu, içimde yanan hârla O tebessümlerini, çalamam yanağından
Eğer onu çekersem, onun da sonu boşluk Bu derin karanlıkta, solar gider bu çiçek Güneşsiz morgu olur, içimdeki o kovuk Dünyada vuslat yalan, sadece firak gerçek!
Ve bırak bir boşluğa; senin mezarın dipte Düşerken son kez ona, gözyaşınla el salla Aşkın tohumu saklı, şu kalb-i muzdaripte Toprağını her mevsim, sıcak kanınla sula
Yeşert onu içinde, kalbinde gizli gizli Güneş dâhi bilmesin, yerini bu çiçeğin Onunla gece konuş, içten ve sizli bizli Uyanır uyanmaz ye! tokatını gerçeğin
Rûhuma sarılsın o, gece misl-i sarmaşık Bedenimi kaplasın, hatta içten ve dıştan Bedenimden de geçsin, o mor ötesi ışık Delip geçsin rûhu, bir ok gibi kamıştan
Saplanan ince kamış, bıraksın inlemeyi Ucundan kanlar aksın, toprağa şırıl şırıl Bıraksın yüce dağlar, rüzgârı dinlemeyi Ey sen, yüce Kâf Dağı, ızdırabınla kıvrıl
Âh! nazlı kır çiçeğim, ellerim kan çiçeği Kan ağlayan gözlerim, nar çiçekleri açtı Bilmiyorum ki neden, kırmızı, düşen çiği? Âh! şu kanlı gözlerim, nar taneleri saçtı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YABAN ÇİÇEĞİM (1) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YABAN ÇİÇEĞİM (1) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
05 Aralık 2010 Pazar 23:03:45 Âh! nazlı kır çiçeğim, ellerim kan çiçeği Kan ağlayan gözlerim, nar çiçekleri açtı Bilmiyorum ki neden, kırmızı, düşen çiği? Âh! şu kanlı gözlerim, nar taneleri saçtı
MÜKEMMEL İMGELER, ÇOK ÇOK GÜZEL DİZELER CANDAN TEBRİK EDİYORUM YAZAN SES OLAN HER İKİ DEĞERLİ DOST YÜREĞİ.BAŞARILARINIZN DAİM OLMASI İLE SELAM SAYGILAR..
İlk Gurbetidir İnsan için yer yüzü.Ardından Daha derin bir gurbet başlar;Gençlik yıllarında. Sevda ile kendi ruhundan göç eden duyguların guırbetinde kalır insan. ......Birde bu kadar Gurbetin arasına Vatan dediğimiz yurt hasreti yapışmışsa,Acının bini bir para.Diyaloğlar yavan ve yakışıksız. .......Helde İnsan.Hümanist de denilen İnsan canlısı ve İnsana dair ne yapabilirim sevda sında ise,İnsan. Vay ki vay ozaman. ......O kadar çok şey hissettirmişki şiiriniz.Hani bu hislerden yola çıksa insan yazacağı kitaba ömrü yetmez sanırım.Belki Bir çok şeyi şiir dili ile anlatmak bu yüzden çok gerekli. ...Kendini ifade etmenin en üst perdesinden,sizi ama. Sadece sizi bize taşıyan.Müthiş bir Duygu portresi olmuş şiiriniz.Öyle sanıyorumki.Müthiş bir doğum sonrası gurur ve rahatlık içinde olmalısınız ve Bu mutluluk size en az bir ay yeter.Keyfini sürün Kardeş.Bizde sefasını sürelim Bu Müthiş meyvenizin hissi pilanda.Ellerinize sağlık. -----------Yazmasam kendime kızardım.Durak abim Sonerin şiirleriyle dehşet uyumlu sesiniz.Mest oldum ikinizede bin selam.
Tutunduğum çalı da, kuşburnu gibi diken Şu rûhum delik deşik, ince ince hârıyla Yanında da bir çiçek, dikene boyun büken Beni beklermiş meğer, ömrünün bahârıyla
çok güzel olmuş,tebrik ediyorum ,seni izlemeye devam ediyorum..
Rûhuma sarılsın o, gece misl-i sarmaşık Bedenimi kaplasın, hatta içten ve dıştan Bedenimden de geçsin, o mor ötesi ışık Delip geçsin rûhu, bir ok gibi kamıştan
Saplanan ince kamış, bıraksın inlemeyi Ucundan kanlar aksın, toprağa şırıl şırıl Bıraksın yüce dağlar, rüzgârı dinlemeyi Ey sen, yüce Kâf Dağı, ızdırabımla kıvrıl
Âh! nazlı kır çiçeğim, ellerim kan çiçeği Kan ağlayan gözlerim, nar çiçekleri açtı Bilmiyorum ki neden, kırmızı, düşen çiği? Âh! şu kanlı gözlerim, nar taneleri saçtı
Şirim inan şiirin neresinden başlayacağımı bilemedimbu kadar güzel bir şiirdi yürekten kutlarım.Bu güzel şiirlerden bizleri mahrum edecektin seni gidi seni.İyiki varsın.Ve seni burda bende iyi tanıyacak birisinin daha olacağınıda tahmin etmiyorum şairim..Yolun ve bahtın açık olsun işallah...
Tutunduğum çalı da, kuşburnu gibi diken Şu rûhum delik deşik, ince ince hârıyla Yanında da bir çiçek, dikene boyun büken Beni beklermiş meğer, ömrünün bahârıyla. .....Tutunduğumuz çalılar paramparça etmeseydi ellerimizi...Kimbilir daha nice severdik Onları... Tebrikler,mükemmel bir anlatım..Yüreğime ses gibi...Örselenmiş ruhuma bir nefes gibi geldi... Slm ve dua ile..ESRA
kutlarım