Hayatımın parçası
kırk sekizin senesinde
bu dünyaya çıkıp geldim köyün fakir hanesinde bu dünyaya çıkıp geldim hölülklere yatırdılar tuzlu suya batırdılar ağladıkca getirdier çok ağladım bazı güldüm çaputlardan belek etti yaratanım melek etti emdiceğim asi l süttü o kadını ana bildim iki elim keselendi vücutlarım püselendi yanaklarım buselendi çoklarının saçın yoldum çocukluğum geçti köyde yaşar idik bir göz evde gözüm yoktu paşa beyde dambırçadan davul çaldım arıyorum o günleri arasamda gelmez geri en son uzun bir seferi çaresizim göze aldım anamın erkek çocuğu bilmezmiyim hopucuğu emdirirken öpücüğü şimdi bir ihtiyar oldum Süleymanın geçkin yaşı akpak oldu garip başı elbet gider birgün naaşı bu dünyada bende soldum [ italik |