Beş Adamlı Kadının Gidişi...
Kadın gidiyormuş martılar söyledi
Denizleri, gökyüzünü, yağmurları alıp da gidiyormuş Şehrin adından söküyormuş dilediği harfleri Kahverengi güzel bir çantası olacaktı Çantasına dikiyormuş iğnesiz ipliksiz Kadının ayağında kayık varmış Hasan amcanın kayığına basmış kadın Hasan amca oturup ağlamış Kadının ayağına da kayık Pek güzel yakışmış Kadının yüzünde ben varmışım Kemal varmış, Sadık varmış, İbrahim ve Harun varmış. Ben dudağında varmışım. Kemal yanağındaki kırmızıymış Sadık gözlerine sürünmüş İbrahim alnına yatmış Harun kulağına takılmış. Kavgasız gidemeyen deli Sadık Kadının gözlerinden akmış. Kadının adında her şey varmış Şehirler, mahalleler, parklar, binalar Dağlar bile varmış, şehirli dağlar İklimler sıra sıra varmış Kısacık hayatlar Yetim yalanlar Kahpelik üstüne kahpelik Her doğrunun yanlışı varmış kadının adında Ellerinde neler yokmuş ki kadının Yılanlar kıvrılır uyurmuş geceleri avuçlarında Sefalete de uzanmış elleri, yalancı kocalara da. Böyle görmüş martılar, deliler gibi tepemde dönüp bağırıştılar Ben durdum denizin kenarında, düşündüm kadını, garip hikâyesini Herhalde dedim, herhalde gidiyordur başka bir aleme, Emektar, yorgun bir vapur gibi… |