VESAİREM... VELHASILIM... SEVDİĞİM...ne kadar zaman geçti üzerinden nefes almadan beklemelerin kirpiklerim güneş çalığı bir perde gibi sımsıkı kapalı avuçlarımda tırnaklarımın acısı yüzüm hasret sarısı dualar düğümlediğim dilimde ismin ve sevgim ve nefretim hiddetim kara kazanlarımda kara yazgımla erittiğim kederim ey sen ! vesairem velhasılım sevdiğim... ... kopup gittiğin gecenin nihayetinde biliyordum hiç bir şey ve ben artık eskisi gibi değildim kasım rüzgarlarına kokunu ezberlettiğim estiğim estirdiğim ölümlerden ölüm yazdıran hasretim annesini kaybeden yavru bir kedi gibi üşüyorum korkuyorum sersemim anlıyorsun değil mi ey sen! vesairem velhasılım sevdiğim... ... şerrimden en uzak köşelerde sindi haylidir meçhul bir zamanı beklemekte yazılacak tüm şiirlerim ne zaman ki bir selam gibi çıkar gelir uzaklardan sevgili sesin işte o zaman biter kendime esaretim çözülür düğümlerim açılır kilitlerim bestenigâr bir bestede dile gelir güftelerim ve yeşil bir türbede yeşerir muradı adak mumlarınca eriyen gönüllerin anlıyorsun değil mi ey sen ! vesairem velhasılım sevdiğim... ... acısını dibe çöktürdüğüm günlerin kıyısından kendimi akıntıya bıraktığım gecelerin günden vazgeçmekten başka hüneri olmayan takvimlerin ve paslı kol demiri vurulmuş gönül hanemin müsteciri sahibim dilimde bir şarkı "bir haber ver ey sâbâ, n’oldu gülistânım benim" dört mevsim hüküm sürmez miydi kâinatta neden hep hazan şimdi bütün bahçelerim ben diyeyim bir sen de üç yıldır en çok mühletim gel ki boynunda kalmasın vebalim anlıyorsun değil mi sen ey ! vesairem velhasılım sevdiğim... Ceyda Görk 28 Kasım 2010__01.13 Taksim Park/İst |
vesairem
velhasılım
sevdiğim..."
Okuyan herkesin odağına oturduğuna göre, şiirin tümü bunlar olmalıydı! " vesairem / velhasılım / sevdiğim..." ne denilebilir ki! Bir rübaiden küçük, bir divandan anlamlı...