Ne hakkıyla ruhum firkate erişti ne kalbim divaneleşti!Hakkıyla neyi özlüyordum, neden medcezirleşen halimi aşkın kollarına bırakamıyordum Neden aklımın ve izanımın heyecanı zerkeden tadımlıkların hicranında acıyı yaşıyordum Manaya muhtaç ahvalimin, kadrine abat olduğum hakikat ikliminin feyzinde ağlıyordum Ebedi müddet olan, ruhumun mecrasında verilmiş bir ahde bahis olan bir aşkı arıyordum Annemin ak sütü ne ise, nasıl bir hilkatin terkibinde mündebiç olan hakikati aşk edepse Halime ayan olan zahirler ve malumatlar istikametim için şehrolunan sevdayı manaysa Her okunan ezanın davetinde ve hidayetin vesilesinden nükseden bir vakıay-ı hadiseyse Ruhuma lebbeyk dedirten, kalbimi aşkın latifliğinde titreten ülfet sadrı vuslatı hakederse Kabirlerin ibreti resmeden melali, bedenlerin uryanlaşan o timsali halleri neleri öğütler Şehrine malik olmayan, kelamın manasına vakıf olmayan nazarlar ne terennüm ederler Nefsimiz hoyratlaştığı zaman, keyfiyet için derleniyor en kadimli olan nazar alıp gider Aklım ve iradem zafiyet içinde inler, nedamet nöbetlerim sefilleşen halimi ibretle bekler Uçsuz buçaksız deryaların lahzasında inleyen vefakat hakkıyla hallenemeyen biriyim Niye bizarlığa tabi olan ahvali hiç arzu etmediğim halde kendisiyim, arayış içimdeyim Neden hüzünle beslenen, hicranla aklı selimliğin rüknüne erişeceğime inanan biriyim Nefesimden kalan her ne varsa, edebiyle lisan-ı halimi aşikar eylemek adına aşka efilim Uzak diyarların o hasretiyle figanlaşan canların derdinde ve kasvetinde olan biriyim Nemelazımcılığı neyleyim Rabbime hakkıyla kul olabilmek için azmi bir sevda bilirim Ve hakka ve hakikate tabi olan, vicdanımla anlamlaşan bir nefsin sahibi olmayı dilerim Ne kadar kalbi lekelerim varsa inayet ve ihsanıda ruhumun sahibinden umutla isterim Mustafa CİLASUN |