SIHHIYE PARKINDA BİR DUT AĞACI
Ben ağaçlar arasında bir dut ağacıyım,Sıhhiye parkında
Yıllardır aynı yerde yaşayan bir mahkum gibi. O kadar çok insan gelir geçer yanımdan,gün içinde Anlamazlar hiçbirisi benim çektiğim yılların yalnızlığını. Yazlar gelir geçer,baharlar,kışlar gelir geçer Bazan bir gelin gibi süslenirim bembeyaz olur, Bazan ise hazan olur yanaklarımdan dökülür yapraklar. Bir avuç el semaya kalkar karşımda,taştan Belkide medet diliyordur günahına karşı yaradandan. Bazan bir çocuk geçer ,annesinin ellerine tutunmuş, Bazan bir memur,bir simitçi,ya da bir çaycı Ne farkeder ki hepside yaşıyor farklı bir yazgı. Karşımda banklar var,üstünde bir kaç insan, Sanki sevdalı biri bana,elinde kalem kırklı yaştaki adam. İşçi kurumuna gelir insanlar bir iş niyetiyle, İzlerim dikkatlice onları,yüzleri acaba güler mi diye. Aslına bakarsınız yıllardır yoruldum yalnızlıktan, Kumrular çift,serçeler çift konar dallarıma Bense sızlanırım içli içli ağlarım kendi alınyazıma. Nice bebeler okullu oldular,nice genç kızlar birer anne Nice gençler büyüyüp adam oldular hep önümden geçen. Bense yalnız doğdum,yalnız yaşar,yalnız ölürüm. Ankara nın göbeğinde ne fırtınalar kopar iyi bilirim. Bazan bir protestocu keçi sakallı bir genç,bazan bir türbanlı Karşımda eylemler yaparlar bilmem ki hangisi haklı. Siyasiler cirit atar,elçiler protokollere katılır Az ötede bir pazarda bir düdük beş kuruşa satılır. Köprülü kavşakları,üniversiteleri,sık sık geçen trenleri izlerim Bilemem ki ben bu sahneleri ne ana kadar izlerim. Bazan uzaklardan sala sesleri gelir,dallarım titrer, Sıhhiye parkındaki yalnız bir dut ağacını kim ne eder. Birgün benimde yapraklarım solar,bedenim içten içe çürür, Sanırmısınız ki ah,benimde ardımdan bir kaç insan hüzünle yürür. Talip KAZGI (23 Haziran 2009-Sıhhiye-ANKARA) |
Çok güzel bir eser ürettiğinizi memnuniyetle müşahede ettim. Seslendirme ile eserinize ayrı bir güzellik daha katmışsınız. Daha güzellerini görmek için sabırsızlıkla bekliyorum...