Adam
Adam,
Yarı gerçek, yarı yalan Düşledikleri ileri gitmiyor, ütopyadan Sona yaklaşırken ömür Günahı çoktur, sevabından Bir gönül düşün ki, Gönüllü gönülsüz sevişlerin Farkı yok, mezarlığından ! Dillendiriyor adam, Ben, yarı beyaz yarı siyah Son aşk düşmeden gönüle, olmam iflah Sen salın, Umrumda değil, senden öte Karşıma gelse feriştah ! Yıpranıyor, adam "Ulaşmak isterdim, uzaksın Sen anamın sıcaklığını bulduğum, Hayata baktığım aynamsın" Duruyor, adam Takati asılı kalıyor bir yokuşu çıkarken Çöktüğü kaldırımda soluklanıyor Yarın yok artık, bugününü yaşarken Bir aşkı bir ömre sığdıramazken.. Kararsız, adam "Kaçamak bakışlarla süzüyorum seni, Zaman alıyor süzmem kaçamaklığından bakışlarımın Tutarlılığım taban seviyelerde sürünmekte Ne olacağı meçhuldur yarınlarımın.." Saklıyor, adam Gün aydınlığına inat karanlık içi Bir bebeğin bakışında saklı, İçine yer etmiş sevişleri Serden geçmeyi öğrenmişte Öğrenememiş yardan geçmeyi.. Yoruyor adam Gündelik hayat meşgalelerinin ortasında bedeni Durdurak tanımıyor, yıpratıyor geçim derdi Kendini sevdirme çabasıyla, Biçare, bedevi ! Asabidir, adam Yerli yersiz küfürler dilinden salınan Kimi zaman insafsız kimi zaman babacan Yorgunlukları bir sigara nefesinde son bulan Tüm öfkesi bir çocuğu okşayışında kaybolan Uzağında değil, O adam senin baban ! Soluyor, adam Tüm nefretiyle koca evreni Beceremeyişlerle bezeli günlerin ardından Düşlüyor en gerçeği ; "Ölüm, sadık sevgili !" Yitip giden yaşamların ardında sır olan Beklemek, o gözleri.. Susuyor, adam Susuyor yer gök ! Uygulanabilirliği tartışılır bir kader Aklın almaz, öyle ki beter ! Tutarlılık tutarsızlığa esir, öyle bir döngü Mutluluk ve keder arasında ; kederler öncü ! Soluksuz seyreyledim güzelliğini ey yâr, Sükut-u hayal için zemin tamam Beni bahtiyar eylemez bu devrân Sana sevgiler sessiz gemiden, hoşçakal ! |