HASRETTEN VUSLATAYollarda bir yolcu, Hasretten vuslata koşuyordu yüreği. Sevdalısına bir an önce kavuşmaktı dileği. Bu kez söyleyecekti, O’ nu çok sevdiğini. Bin bir güçlükle aldırmıştı Parmağının ölçüsünü. Yüzüğü parmağına geçirip, Görmek istiyordu sevdiğinin gülüşünü. Elini cebine attı, Yüzüğün kutusunu okşadı, İçine ılık ılık bir şeyler aktı. Sevgi dolu yüreği sımsıcaktı. Daha çok bastı gaza. İnşallah düğünü ederim dedi, gelecek yaza. Önünde sevdiğinin hayali, Kulağında sesi, Teninde hissetti sevdiğinin ılık nefesini. Müziği biraz daha açtı, Uykusu biraz daha kaçtı. Yandaki şişeden biraz daha su içti. Sevgilisinin hayaliyle biraz daha kendinden geçti. Ah bu yollar, Hasretinde, kavuşmanın da başlangıcı olan yollar. Hasretlik yüreğe çöken acıydı. Sevgilisi onun derdinin ilacıydı. Sevgilisinin yüzü geldi gözünün önüne. Yollar virajlı ve dikti, ilerledi döne döne. Az kaldı diyordu, Beş altı saate varırım, Bir günlük uykusuzluk beni yıkmaz diyordu. Kendi kendini teselli etse de Gözleri kapanıyordu… Son geçtiği şehirde, Durdu bir çiçekçinin önünde. Bir demet kırmızı, Biraz da sarı gül aldı. Diyecekti kız senin aşkından sarardım soldum. Yandım bittim, deli divane oldum. Tekrar karanlık yollara daldı. Gözleri kapandı kapanacak. Bir tarafı durayım dedi, Gençlik tarafı bas gaza dedi. Kulağı çınladı, Sevdiğim beni andı, dedi Bastı gaza, Gaza basınca çabuk kavuşurum sandı. Bir anda gözleri kapandı. Gözlerini ovaladı. Gözlerinin son gördüğü bir boşlukta uçuyordu. Son hatırladığı da buydu. Gözlerini açtığında bir odada yatıyordu. Kollarına serumun iğneleri batıyordu. Vazoda aldığı güller vardı. Annesinin göz yaşları sicim gibi akıyordu. “Allah’ım şükürler olsun, gözlerini açtı” diyordu. Saçlarını okşayıp yanaklarından öpüyordu. Bak oğlum sana kimi getirdim dedi. Bir baktı, parmağında aldığı yüzükle baş ucunda duruyordu Canından çok sevdiği. Ana yüreği her şeyi anlar oğul dedi. Ben bilmez miyim senin sevdiğini. Sarılmak istedi kollar alçıda, Ayaklar havada asılı, alçılı. Hasretten vuslata koşarken Dikkatsiz bir sürücü böyle yandı. Hızlı giden çabuk kavuşur sandı. Tabi ki eller gibi oda aldandı… _____MEHMET ASLAN____ __ Sarayköy-21 Kasım 2010__ |
Dikkatsizliğimiz diz boyu.
Ders alınabilecek bir hikayenin yüreğinizdeki şiirleştirilmiş hali akıp gelmiş sayfanıza.
Güzel şiirinizi ve yazan yüreğinizi kutluyorum.
Saygılarımla....