Sis...Dağları basan sis Kocaman ağzıyla Pahalı bir gâvur sigarası içen Uzaklarda, hasret kaldığım Adamların ve kadınların Ciğerlerinden kopup gelir Buna emin Durur kalırım Bakarım yıkık Virane yalnızlığımı Sur misali çeviren Kuru dağlara Pencerenin ardından Şimdi oraları düşündükçe Özgürlük diye bağırayım diyorum Pencereyi ardına kadar açıp Bıçak gibi kessin sesim Karşımda duran bembeyaz yorganı O yorgan ki Şimdi şehre inmiş Hayal kuran çocukların Üzerine örtünmüştür Çocuklar Hayal kurarlar Büyükler O hayalleri alır Kendilerine ömür Yaparlar Bir kısmını da Üzülmesinler diye Çocuklara bırakırlar Sonra belki onu da alır Hatalarını kapatırlar Ben burada ne yapıyorum bir bilseniz Hayalleri ellerinden alınmış koca çocuklar Nöbet yerlerinde uzaklara bakıp duruyorlar Onların hayalleri yok mu sanırsınız? Onların uykusu gelmez mi? Dağlara inen o canım yorgan Bizim koca çocuklarımızı ısıtır mı sanırsınız? Akıllarından her daim birileri geçer, Dillerinden türküler eksik olmaz Bilir misiniz? Bilmezsiniz. Bu çocukların hayallerini Hangi büyükler alıp gitti Onu da bilmezsiniz. Siz sadece izlersiniz. Üşümemek için üzerinize örttüğünüz yorganın bekçileri Burada her gün hayallerini Yıldızlara kaptırıyorlar Rica etsem Yatağınızdan kalkıp Pencereden bakar mısınız? |