SEVDANIN AVI
bir tutam sevdaya hasret
bir gülüşe vurgun bir güzel sözde esirdi bu yürek umutları yeşertirken eyüp sabrıyla dillerden düşmeyen ferhatın aşkına aşık bilmez misin yoktur şirin aslında varolan yalnızca aşkın kendisiyken duramazmış yüreklerde ah ne yazık!! dağlardan af dilerim gelmiş geçmiş dev gibi sevdalar adına sizdiniz bizi ayıran aşıldıkça yakınlaşacaktı tüm ezberler dilde büyüyenler hevesle zaptedilemeyenler dağları aştım sana çıkan her yol sevdaysa razıydım kaderin acısına boyun eğdim aşkın yalnızlığına göz görmez kulak işitmez oldu bülbüller ağladı biçareliğime karanlıkları kovaladı seher yıldızları nafile...... yolverdiniz sonunda siz de bana ömrüm geçip gitseydi ferhatın aşkında hapsolsaydı da yine bulamasaydım saklananı susuzluğuma bir damla su ateşime bir serap bahçemde bir yediveren sorma sevda denilen anladım ki sahipsiz beklermiş avını |
gelmiş geçmiş
dev gibi sevdalar adına
sizdiniz bizi ayıran
aşıldıkça yakınlaşacaktı" oysa
Sanki dağlar her sevdada ayrılıklardan mesulmüş gibi, sevenlerin sitemine maruz kalmış oysa...İşte yeni bir bakış açısı, yeni yaratımlar ne güzel...
selcukkilic tarafından 7/30/2007 2:57:20 PM zamanında düzenlenmiştir.