SENSİZLİĞE GİDİYORUM
Sensizliğin çıplak uğultusu var kulaklarımda
Yokluğunda bir gemi yaptım kağıt parçalarımdan Bir nehir kenarına salmak vardıya seninle Şimdi ben nehirlerimi gözlerimin içine akıttım Sen yoksun diye ... Gözlerimin içindeki kum saatini durdurdum Sensizliğin verdiği acıyla. Bir kasırga çıkarsa yüreğimin izbe köşelerinde Bir fırtına koparsa,yağmur yağarsa, Sağnak sağnak düşerim avuçlarından ../ köz olmuş sol yanım , belki bu fırtına söner gecelerimde Gölge gibi etrafında dolanıyordun yıldızların İzliyordum seni sensizliğin uğultusunda Zehrimi akıtmak istiyordum öfkemi kusmak Kanı kurumuş damarlarımdan Sensizliğin ızdırabı dolup boşalırken ellerimde Şerefe kalkan kadehlerde parçalandım Zehrini akıttım bedenime damla damla Katran karası düşlerimle boğuldum Yüreğin hiç sızladımı? Bir seni atamadım içimden bir de öfkemi Sensizliği kabullenemedim Geceye damgasını vuran ay ışığını sevdim uzaktan Tek başına bir yıldızım vardı ağlamıştı hasretinden Bekledim ay ışığında gölgelenen derin sularda seni Ürkek bakışlarımı izledim kırık parçalanmış aynalarda her parçasında farklı bir yanımı görüyor ağlıyordum gecelerime konuk ediyordum seni her defasında sus pus olup izliyordum çaresizliğimi Oysa ki kor olan gönlümün ateşinde bitirmek istiyordum seni Çaresizliğime pay biçen gözlerini Ar duyduğum bedenimdeki seni evet seni Sensizliğimin içine kor olarak bırakmak istiyordum Şimdi usulca bırakıyorum korlarımın içine seni Şehrinden caddelerinden çekilip gitmek düştü yüreğime Ne kadar çok dağılmışın sokaklarıma Viraneler tünemiş yalnızlığıma Yıkıntılarımı gördüğünde yıkıntıların olsun .../Ve sensizliğe gidiyorum kağıttan yaptığım bir sandalla ... Aynil oğuzkurt |