Ölüme Yuvarlanan YüreğimŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İlham veren Can Abim
Cömert Yılmaz’a teşekkür ve sevgimle... karanlığın diz çöktüğü yerdeyim anne! sen bilmezsin boğazıma her gün düğümü atılır yaşamın sen görmezsin çöz beni anne! çöz ki nefes alayım! kefenleri biçilen ruhlar sırasıyla serenat yapıyor karşımda ölümlerden ölüm beğenip seçiyorum kendi payıma durduğu yerde kaçmak istiyor adımlarım takılıp düşüyorum çelmesine bataklıkların tutunduğum her yere ölü eşkâlimin resmi çiziliyor gözlerim uzaklarda beni yolculuyor ne el sallayan var ardımdan ne gözyaşıma bakan ne sevabına su döken başımda ne de uğurlayan! bu şehir her gün buhranlı tokatını atıyor suratıma her gün seve seve bir çığlık asılıyor boynuma her gün bir parçam kopup gidiyor benden günden güne eksiliyorum habersiz kendimden adım intihar çiçeği oluyor uçurumlarda nazenin koparılıyorum parmaklar arasında peşime verip kovalıyor beni siyah bulutlar yapışıyor cıvık cıvık paçama haspam! ben ölümü gönüllü kucakladıkça her gün yeniden filizlenip doğuyorum sancılara! sen bilmezsin anne! nereden bileceksin ben öyle bir yerdeyim ki kimsesizliğim bile bu berduş kaldırımlara gayriihtiyarı sevdalı olup çıkıyor her gün koca ordular cirit atıyor üzerimde yine de nankörlük ediyor bana içimde sessiz uyuyan kalabalık! ahh anne! buralarda yani sen yokken ne rüzgârın sesi ne dalların kıpırtısı ne yaprakların hışırtısı ne de kuşların kanat çırpışı can oluyor bana! yüzüme boş boş bakıp duran inatla hasmım gibi yanıma sokulan sağır ve dilsiz duvarlarda sesimi bile unutuyorum çoğu zaman! ahh daye! ben buradayken ve sen yanımda yokken biliyorum ki pusuda bekleyecek yine gözü hep açık uyuyan yalnızlığım! Meral Gül... |
Saygılarımla
İsmail Yılmaz
dağ köylüsü tarafından 10/30/2012 2:11:37 PM zamanında düzenlenmiştir.