SON PERDE
Yoklugunda mum ışıgına döndüm yavaş yavaş,
Aydınlatamıyorum etrafımı eskisi gibi. Her yer karanlık kesiyor zifirinden. Sokak lambaları inadına sarı yanıyor, Seni düşlüyorum düşlerimde. Yıkık aksak bir gecede, Yüzünü hayal meyal hatırlıyorum, Yıkık bir duvar dibinde şafak atarken. Sanki yıldızlar küsmüş ay kırılgan, İnadına üşütüyor bu rüzgar ellerimi. Uzaktan bir geminin sirenleri çalıyor, Çiseliyor üzerime yagmur taneleri. Gözlerimde gözlerin var solgunda olsa, Islanıyorum her gece bir duvar dibinde yanlız. Bir parkta sabahlıyorum kimsesiz, Ve her gece sensiz bin kez ölüyorum.. Bilki çagırıyorum o görünmeyen eceli, Sana dokunmadan bana gelsin diye. Bitirsin içimdeki özlemleri temelli, Üşütmesin bedenimi poyraz rüzgarları, Islatmasın artık saçlarımı Kasım yagmurları. Her gün biraz daha biterken umut ışıgım, Hep figirandı bu oyundaki rolüm Kapansın artık son perdesi hayatın.. Halbuki baş rol istemiştim hayattan, İstemedi savurdu bir yol kenarına. O günden sonra kapanmakta biraz daha perdeler. Biraz daha azalmakta mum ışşıgındaki alev, Çökmekte karanlıklar biraz daha acımasızca, Ogittigin gün kapanmıştı aslında perde, Sönmüştü mum ışıgındaki alev, Geri dönsenmi: Ne yazarki filim bitti.... Şair Cengiz yılmaz13 Kasım 2010 |