A D I S E V D ÂSevdâlı gönüllere ithâfımdır… Tohumunu kim saçıyor âleme Haz doyuran gülde buldum izini Varlığındır eşik-i uz ölüme Giz çağıran ilde buldum izini Kimyan nedir taştan kalbi eritir Sırlı havan buzdan ateş kürütür Kutsal davan ölümlere yürütür Yüz ağartan salda buldum izini Has kulların zırhım diye kuşanır Aşk uğruna lal rengine boyanır İçer şerbet gül köşküne dayanır Göz buğlayan hâlde buldum izini Bakışlar ki menziline girince Yürekler ki mürekkebin sorunca Duygular ki ocağına varınca İz çığıran lâlda buldum izini Gör diyorlar göze vuran ferin mi? Yor diyorlar yüzü saran nurun mu? Sor diyorlar öze varan nârın mı? Töz soğuran balda buldum izini Arı kusar çiçeklerden peteğe Ana beler göz nuruyla yatağa Âşık derer ahvâlini otağa Saz eğiren telde buldum izini Gün değilsin his çölüne doğmazsın Rahmet desem her toprağa yağmazsın Kelâm etsem bir tabire sığmazsın Köz göğerten çölde buldum izini Gül yetiren boz toprağın dalında Kâinatın günışığı gölünde Şu âlemin yedi iklim falında Öz yoğuran elde buldum izini İhtirasın belgin ateş pâresi Adı sevdâ aşkın milyon karesi Erdemoğlu söze kesmiş hâresi Söz doğuran dilde buldum izini Salih ERDEM 04.06.2006 14:10 07.06.2006 17:00 / AYDIN |