GÜLBu gün ben bir gülle konuştum. Öyle güzel görünüyordu ki… Zamansız açmıştı yalnız, Kokusu çok uzaklardan alınıyordu, Yapraklarında birikmişti damlalar, İçin için ağlıyordu. Dikensizdi bu gül, Hiç dikeni yoktu, Ne eline batıyordu ne de acıtıyordu, Kalbine koydum elimi, Heyecanla atıyordu… İçime çektim kokusunu, Tuttum sıcacık ellerini, Gözlerine baktım, Gölgem uzaklaşırken yanından, Onu yalnız bıraktım… 05/11/2010 Antakya /Hatay Mehmet Ali TÜRKAN |
Bu gün ben bir gülle konuştum.
Öyle güzel görünüyordu ki�
Zamansız açmıştı yalnız,
Kokusu çok uzaklardan alınıyordu,
Yapraklarında birikmişti damlalar,
İçin için ağlıyordu.
Zamanı şaşıran güzel yüzlü gülün yapraklarına doğa yaşlar doldurmuş. Tek suçu zamanı şaşırmış olması, kimbilir belki de zamanında açabilseydi; kokusunun mükafatı bir bülbül olacaktı.
Dikensizdi bu gül,
Hiç dikeni yoktu,
Ne eline batıyordu ne de acıtıyordu,
Kalbine koydum elimi,
Heyecanla atıyordu�
Farklı bir gülden bahsediyor şair. Heyecanı, dikenlerini kadifeleştirmiş demek ki. Şair, gülün kalbine dokunmuş. Gül, gösterilen ilgiden memnunmuş.
İçime çektim kokusunu,
Tuttum sıcacık ellerini,
Gözlerine baktım,
Gölgem uzaklaşırken yanından,
Onu yalnız bıraktım�
Gülün kokusu, hatıra kalmış şaire. Şair uzaklaşırken, doğa cazibeli güle kucak açmış. Şair uzaklaşıp, düşlere dalmış.
Çok akıcı ve düşündürücü bir şiir. Tam çözemedim duygusunu fakat çok beğendim. Selam ve saygılarımla