SÜKÛTUN SÜKÛTU
Gülüyor elemlerim, sevdâlarım hiç dönmez
Siyaha çalan mâtem, ağlatır rüyâları Zamana hüsrân değdi, alevlerim hiç sönmez Çığlığı döken hicrân, inletir hülyâları Şafak bugün arzusuz, seher bugün kor biçer Sazlarım neşveleri, mızrapla yoluverdi Yüreğime ansızın, hüzünler doluverdi Akıyor seller gibi, gözyaşlarım hiç dinmez Denizim kum yerine, getirdi kayaları Gökyüzünden nurlarım yüreğime hiç inmez Kasvet yağdıran günler, soldurdu mahyaları Dudak bugün bülbülsüz, nefsim bugün kor seçer Zamanlarım hızlıca, hüsrânı buluverdi İçte hazan titreten, katranlar salıverdi Âşıkların dermânı, şiirlerime sinmez Alırlar meşk odamdan, titreyen ziyâları Sevdâ salıncağıma, güzellerim hiç binmez Getirirler bahtıma, sarsılan dünyaları Ocak bugün dermansız, kalbim kendinden geçer Meclislerim, elimden segâhı alıverdi Sazlarım durmaksızın mâtemi çalıverdi Dilim çaba dökse de, hasımlarını yenmez Ufuklarım durmadan, dağıtır deryâları Öyle sükût ettim ki, buna sessizlik denmez Şiirimin nefesi, çağlatmaz Yahyaları Yaprak bugün yetimdi, durmadan zehir içer Zamanım sofralara, isyanlar kılıverdi Aydınlanan hislerim, karanlık oluverdi |
Ama, zaten kurallı olan heceye başka başka kurallar daha yüklediğimizde anlamsal yönden bazı sıkıntıları yaşamak da kaçınılmaz oluyor kanaatimce..
Bu yönüyle de düşünmek gerekir.